Geçen haftanın ilk devresi çok olumlu geçti ve Borsa İstanbul 66 bin seviyesinin üzerini gördü. Hafta ortasına kadar olan yükseliş sonrasında yatay harekete başladıktan sonra, hafta sonuna doğru…
Geçen haftanın ilk devresi çok olumlu geçti ve Borsa İstanbul 66 bin seviyesinin üzerini gördü. Hafta ortasına kadar olan yükseliş sonrasında yatay harekete başladıktan sonra, hafta sonuna doğru satış baskısının arttığını gördük. Aslında, geçen hafta boyunca yabancı yatırımcılar genel olarak alım cephesindeydi. Fakat Cuma sabahı uyandığımızda, twitter’a girişin engellenmesi, piyasalarda da olumsuz etkisini gösterdi. Uluslararası arenada bu durumun büyük yankı bulması, yabancı yatırımcıları da olumsuz etkiledi.
Seçimler öncesinde başlayan alımlar orta ve uzun vadeli sağlıklı bir borsa yükselişini göstermiyordu. Daha ziyade seçim öncesi bir ralli ve belki de satış fırsatı yaratacak bir hareket olarak değerlendirilebilir.
Şu an her ne kadar genel seçimlerin 2015 yılı Haziran ayında yapılacağı düşünülse de, yerel seçimler sonrasında bu resim bile değişebilir. Seçimlerden sürpriz sonuçlar çıkması birçok değişimi beraberinde getirebilir. Bu bağlamda, şu anki ortamda önümüzü net bir şekilde gördüğümüzü söyleyemeyiz.
Yerel seçim öncesinde izlenecek strateji konusunda ise, ağırlıklı olarak “nakitte kalmanın” daha uygun olacağını düşünüyorum. Eğer seçimden sonra daha fazla belirsizlik oluşmasına neden olacak sonuçlar alınırsa, borsada düşüş, faizlerde yükseliş bekleriz. Bu tür bir durumda, eğer yatırımcı nakitte kalmışsa, çok uygun fiyatlardan alım olasılığı artar. Tersi olursa, yani borsanın yükselişine sebep olacak sonuçlar alınırsa, belki satış fiyatının üzerinde bir fiyattan alım yapmak gerekebilecektir ama, ortam daha belirli olduğu için, en azından bir trend oluşmasını bekleriz ve bu durumda alım yapmak daha az riskli olacaktır. Bir diğer deyişle “borsada fırsatlar bitmez”. Dolayısıyla her iki senaryoda da, seçim öncesine nakit ağırlık girmenin daha akıllıca olacağını düşünüyorum.
Dün, Suriye savaş uçağının düşürülmesinin piyasalara olası etkilerini bu sabah göreceğiz, fakat konunun uzmanları, bu tür bir durumda, Suriye’nin misilleme yapma olasılığını çok düşük olarak görüyorlar. Dolayısıyla bu gelişmelerin iki ülke arasında çok sert gerginliğe ya da konuşulduğu gibi ufak çaplı da olsa çatışmalara yol açabileceğini düşünmüyorum ve piyasaların bu konuyu çok abartacağını zannetmiyorum. Dolar/TL kuru geçen haftayı 2.2305 seviyesinden kapatmıştı. Bu sabah 2.2365 seviyesini görüyoruz. Bir miktar artış var ama bu artış çok sert değil.
Dış piyasalara baktığımızda, Asya cephesi çok olumlu bir hava sergiliyor. Japonya yüzde 1.70, Çin yüzde 1, Hindistan yüzde 1.11, Hong Kong yüzde 1.60 ve G.Kore yüzde 0.59 yukarıda bulunuyor. ABD borsaları Cuma gününü hafif düşüşlerle kapattı. ABD vadeli endeksleri ise Cuma gününe göre aynı seviyelerde bulunuyor. ABD 10 yıllık faizleri yüzde 2.75 seviyesine yükselmiş durumda.
Sonuç olarak bu haftaya başlarken, haftanın gidişatı hakkında çok net öngörüler yapmak mümkün değil. BIST-100 endeksi için teknik olarak en güçlü destek 64 bin seviyesinde bulunuyor. İlk destek 65.050 civarındaydı ve geçen hafta bu seviye aşağı geçildi. Bugün 64 bin ile 65.500 aralığında dalgalanma bekleyebiliriz. Belirsizlik iç siyasi sebeplerden ve uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki gelişmelere nasıl reaksiyon vereceğini tam olarak bilmediğimizden kaynaklanıyor. Bu tür belirsizlik zamanlarında çok fazla risk almadan, nakit ağırlıklı olmanın daha sağlıklı olduğunu vurgulamakta fayda var.
Tahvil ve bono piyasasında son iki haftadır dalgalı bir seyir var. Zaman zaman sert yükselişler oldu. Geçen Perşembe günü 11.76 seviyesine kadar yükselen gösterge faiz aynı gün 11.41 seviyesinden kapanırken, gün içinde göreceli olarak yüksek bir hacim gerçekleşti. 11.75 seviyesinde bir destek oluştuğunu söyleyebiliriz. Cuma günü 11.48 seviyesinden kapanan gösterge faizin bugün 11.10 ile 11.65 aralığında dalgalanmasını bekleyebiliriz.
