Üç Bakış Açısı…

Dün sayın Davutoğlu, Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştü. Kongreye gidiliyor ve piyasalarda türbülans oldu. Konuya üç açıdan bakmak gerekiyor;

Birinci Bakış açısı: Tüm bu gelişmeler Türkiye’de bir siyasi kriz midir? sorusunu doğru cevaplamak gerek. Bana göre kriz falan yok. AK Parti bölünecek değil. Tüm delegeler kim Genel Başkan adayı gösterilirse ona oy verecekler. Sonuçta yeni bir Genel Başkan seçilecek ve Hükumeti kurma görevi verilecek. Kendisi de yeni Bakanlar Kurulunu Cumhurbaşkanı’na sunacak ve yeni bir ekiple yola devam edilecek. Siyasi kriz diyebilmek için bu konuda birçok belirsizliğin bulunması gerekirdi. Belirsizlik yok. Zaten Davutoğlu’nun gideceği ve yerine başka bir isim geleceği 1 ay öncesinden Fuat Avni tarafından yazılmış ve Nasuhi Güngör açıkça ifade etmişti. Yeni Başbakan’ın ismi konusunda sosyal medyada ciddi bir spekülasyon var. Çok da önemli değil ki; Ha Ali, ha Veli pek fark etmeyecek. Bu gelişmelerin demokrasiye darbe olduğu konusunda çok fazla yazılıp çiziliyor. Bu konuya girmeyeceğim çünkü benim alanım değil. 1998-1999 yıllarında dışarıdan destekli ANAP-DSP hükumeti zamanında Deniz Baykal ciddi siyasi kriz yaratıyordu. Desteğini çektiği anda, hükumet kurulamaması sorunu vardı ve o durum ciddi bir siyasi krizdi. Şu anki durum buna hiç benzemiyor. Yani sonuç olarak bir hükumet krizi yok. Dolayısıyla piyasaların verdiği olumsuz tepkinin ilk etkileri geçtikten sonra hızlı toparlanmalar olabilir.

İkinci Bakış Açısı: Davutoğlu’nun gitmesi ile beraber, Davutoğlu’na yakın bakanların değişimi de söz konusu olacak ve bu ekip ekonomi yönetiminde söz sahibi. Ekonomi yönetimi kimlerin elinde olacak sorusu önemli bir sorudur. Bugün sayın Cumhurbaşkanı Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ile görüşüyor. Bu görüşme ister istemez kafalarda soru işareti yaratsa da,  yeni görev almış birinin olağan nezaket ziyareti olduğu belirtilecektir. Sonuç olarak bu ayki PPK toplantısı belki de en önemli toplantı olacaktır. Konu ekonomi yönetimi olunca tabi ki işler biraz daha farklı bir hal alıyor.  Bundan sonraki süreçte en azından bugüne kadar uygulanan sağduyulu olarak tanımlanabilecek çabaların boşa çıkması ve bir anda harcamaların ve kredilerin artırılması için faizlerin hızla düşürülmesi söz konusu olursa ki; orta ve uzun vadede ekonominin sağlığını ciddi biçimde bozar, piyasaların şu an verdiği olumsuz reaksiyonu buna bağlayabiliriz.  Ekonomi yönetimi konusunda ise; yorum yapmak için henüz erken. Bekleyip kimlerin ekonomi yönetiminde olduğunu görmek ve ne tür aksiyonlar aldığını izlemek gerekiyor.

Üçüncü Bakış Açısı : Bu arada Çin’de hiç iyi şeyler olmuyor. Zaten bültenlerde de vurguladığım üzere, Gelişmiş ülke borsaları ve özellikle de ABD borsaları zirvelere yakındı. Bilanço dönemi sona erdi ve küresel borsalarda da kâr satışları var. İçeride belirsizlik azalsa bile dışarıdan gelebilecek dalgalara da hazırlıklı olmak gerekir. Dolar endeksi yeniden yükselmeye başladı. son 1 yılın dip seviyesi olan 92.50’nin altına düştükten sonra yeniden 93.50 seviyesine gelmiş olması o cephede de doların değer kaybının durduğunu gösteriyor.

Bu üç bakış açısını bir potada eritecek olursak en az 1-2 hafta belirsizlik döneminden bahsedebiliriz ki; belirsizlik olarak tabir ettiğimiz durum  yeni şekillenecek ekonomi yönetimi ve dış piyasalardan kaynaklanıyor. Fakat unutulmamalı ki, borsa 5 günde 9 bin puana yakın düştü. Bir süre konsolide hareket görmemiz lazım. Bugün 75-77 bin aralığında açılmaması  olumludur. Bu seviyede hisse sahipleri satmak istemeyeceklerdir. Bu da ister istemez ilk şoklar geçtikten sonra yeniden tepki alışlarını da getirecektir. 81.500 seviyesi önümüzdeki hafta içinde görülebilecek en yüksek seviye olabilir. Bu sabah endeks en düşük 77.500 seviyesini gördü. Bu seviyenin altına bugün gelmezse, en azından 77.500 seviyesini önemli bir destek olarak alacağız. Ama bu seviye de aşağı kırılırsa 75-76 bin aralığı artık kimsenin mal satmak istemeyeceği seviye olacaktır. Yatırımcılar bu aşamadan sonra en azından bir haftalık süre içinde fazla al-sat yapmamalılar. Çünkü yatay bri kanal oluşacaktır ve en fazla para yatay kanallarda kaybedilir.

Dolar/TL kuru 2.9774 seviyesini gördü ve şu an 2.9250 civarında bulunuyor. Daha önceki yazılarımda da vurguladım üzere, şimdilik bu cephede de fazla pozisyon değiştirmemekte fayda var. Ama 2.8950 civarına kadar kısa vadede gevşeme görebiliriz. Normalde dolar/TL kuru 2.90 civarında destek oluşturmaya çalışacaktır. Endeksin 2 hafta içinde yeniden 82 bin civarlarını görmesini beklerim. Daha önce de bu tür düşüşlerde ortalama olarak düşüş miktarının %35-40’ı genellikle 2 hafta içinde geri alınır.  Bugün İzmir yolunda olacağım. Herkese bol kazanç diliyorum. Paranızın sağlığınızı bozmasına izin vermeyin.

“Üç Bakış Açısı…” ile ilgili 5 yorum

  1. Yaşar Hocam Bülteninizi almak istiyorum. Ama çok uğraşmama rağmen olmadı. Şartları kabul ettikten sonra gelen sayfada 404 found hatası veriyor. Beni de üye yapabilir misiniz. Tşk. ederim çalışmalarınızdan dolayı. Allah razı olsun.

  2. sevgili hocam sağlığımızı bozacak paramız allahtan iyiki yok,,şunu anlamıyorum siz,araştırıp doğru bildiğiniz konuları bizimle paylaşıyosunuz,üstelik yatırım amaçlı olmadığını söylüyorsunuz,b una rağmen bazı insanlar,size ekşiyor,anladığıma göre,ve benim gibi size çok değer veren insanların sayısı onlardan,kat ve kat fazla olduğu halde,sizi TAKİP ETMESİNLER ozaman hocam,akıllı insanlar çok güvendiği insanları takip eder,,,sadece, para kazandıranları ,,,değil,size çok kıymet veriyoruz emin olun,allaha emanet olun,

  3. hiç bir tweetim yatırım önerisi değildir,zaten diyorsunuz,ama benim gibi düşünenler,sizin önerilerinize çok ihtiyaç duyuyoruz,kazan mak veya kaybetmek sizin sorununuz değil,kesinlikle bunları düşünerek size soru yöneltiyoruz,siz lütfen önerin,,bizlere çok ama çok mutlu oluruz,hep sağlıklı olmanız dileğiyle,,hoşçakalın,sevgiyle kalın,,yaşar hocam,,

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir