Çetin Ünsalan – Yüzde 12’lik tokat

1 Mayıs’ın ardından söylenecek de, yazılacak da çok şey var ama, olması gerekenlerle olanlar arasındaki çelişki, söylenenlerle yapılanlar arasındaki uçurum, ortadaki samimiyetsizlik öylesine midenizi bulandırır ki, sözün lâl olduğu yerde bulursunuz kendinizi.

 

Eğer bir ülkede kölelik olarak nitelendirilen taşeron uygulaması çalışma hayatının kendisi olmuşsa ve en büyük taşeronu devlet kullanıyorsa, geriye söylenen her şey hamasettir.

 

İşsizin parasına göz dikilmişse, işsizden genel sağlık sigortası primi isteniyorsa, kıdem tazminatlarını hiç etmek için kanun çalışması yapılmaya çalışılıyorsa, geriye söylenen her şey hamasettir.

 

Kaza diye nitelendirilen olaylar, taammüden işlenen ve sistematik hale gelen iş cinayetlerine dönmüşse, ihmali olanlar bırakın cezalandırılmayı, ödüllendiriliyorsa, insanlar açlık ile bir somun ekmek arasında bırakılıyor, bedeli de ölüm riski oluyorsa, geriye söylenen her şey hamasettir.

 

Sendikalar ortaya çıkıp, beylik laflar edip, kapalı kapılar ardında üye oranı ile ilgili yüzde pazarlığı yapıyorsa, Soma’da olduğu gibi tartışmalı ilişkiler gündeme geliyorsa, geriye söylenen her şey hamasettir.

 

İşçiydi, haktı, hukuktu diyenler, kendi yaşamlarında hak gaspında beis görmüyorsa, yaşananları normalleştiriyorsa geriye söylenen her şey hamasettir.

 

Eğer bir ülkede 26 milyon 275 bin kişi istihdam ediliyorsa, öncelikle genç nüfusuyla övünen bir ülkenin sadece üçte biri çalışıyor demektir. Ama işsizlik diye bir probleminiz olmadığını ilan ediyorsanız geriye söylenen her şey hamasettir.

 

Çalışan sayınızın yarısını işçiler oluşturuyorsa ve bu oran yüzde 48’e tekabül ediyorsa, ama bunların sadece yüzde 11,9’u sendikalı ise geriye söylenen her şey hamasettir.

 

Hiç kimse bilinçsizlik bahanesinin arkasına sığınmasın. Bunda sendikal hakları sulandıran iktidarların, konuşmaktan başka bir şey yapmayan sendikaların, hakem olmak yerine taraf kılınan devletin yüzde 100 kusuru vardır.

 

Bir ülke düşünün ki, üretim ekonomisi aktörleri kendi içinde kavgaya tutuşmuş, topluca kumarhane ekonomisi tarafından yok ediliyorsa, iktidar bu yapıyı destekliyorsa, sendikalar, meslek örgütleri etkin olamıyorsa ve halen birlik olmak aklına gelmiyor, karşısındaki parmağını göstererek suçluyorsa, geriye söylenen her şey hamasettir.

 

Şimdi 1 Mayıs’ı en magazin gündemiyle arkada bıraktık. Bir sonraki yıla kadar herkesin içi rahat edebilir. Gerekli kutlamalar yapıldı, bağırıldı, çağrıldı. Yüzde 12’lik sendikalı işçi bir tarafta, sözleşmeli hale getirilen memurlar öte tarafta, kapının önüne konulmakla tehdit edilen diğer çalışanlar beri tarafta yaşamınızı sürdürebilirsiniz.

 

Bu ülke neresinden bakarsanız bakın, samimiyetsizlik kokuyor. O zaman yaşananlar ve sonuç sizce şaşırtıcı mı? Bence değil…

 

[email protected]

“Çetin Ünsalan – Yüzde 12’lik tokat” ile ilgili 1 yorum

  1. Birde Avrupa Birligi 60 maddelik vizesiz dolasimi tamamladik – EU standartlarina geldik deniliyor ise ….
    Elinize saglik yaziniz icin – guzel ve gercekci , ve ne azikki acinacak halimize ….

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir