Kazım Çiloğlu – Menüde ne vardı?

ABD ziyareti o kadar magazinleşti ki sanırsınız, savaşın eşiğinden döndük ve bizi aman biz ettik, siz etmeyin, başımızın üstünde yeriniz var, buyurun gelin ve baş başa bir yemek yiyerek, bu işi tatlıya bağlayıp, kucaklaşalım…

Üstüne de bir Türk kahvesi ikram edelim.

Sizin deyiminizle kırk yılda hatırı olsun!

Bir haftadır görsel ve yazılı basında gündemden düşmüyor…

Ne kadar çok kahin muhabirimiz ve akademisyenimiz varmış şaştık kaldık vallahi!

Şunu söyledi ama bunu anlayın demek istedi

Kaşını kaldırdı

Çok rahattı

Bence Türkiye çok kazançlı çıkacak

Basın toplantısında hepsine değindiler

Bir dile getirmedikleri, iki tarafında hangi burçtan olduğu ve Venüs’ün görüşme gününde, hangi tarafın burcuna baskın olacağı ya da etkileyeceği idi?

Keşke bu söyleşilere ve manşetlere bir birinden ünlü astrolog hanımlarımızı da davet edip, görüşlerini alsalardı, toplantı sonuçlarını çok daha önceden şakkadak bilir, ona göre kendimizi hazırlardık.

Kahve falı bile bakabilirdik değil mi?

İleride bir kısmetiniz var ama elinize geçecek mi belli değil, arkasında iri biri, engellemeye çalışıyor…_

Görüşme abartılı olmayacak ama bir masada yemek yiyeceksiniz

İçinizde ki sıkıntı biraz olsun hafifleyecek

Ülkeye döndüğünüzde ise çok daha mutlu olacaksınız, sizi kalabalık bir gurup karşılayacak… Büyük bir hasretle ellerinde çiçekler, dillerinde şarkılarla bekliyorlar… Bakın işte fincanın bu köşesinde…

Ne diyelim?

Ağzınıza sağlık, fal güzel, inşallah çıkar!

Bunca detayına giren bizim medya gruplarımız, bu sıkış, sıkış Adana ve döner,lahmacun kebap salon benzeri ya da Amerikalı deyimi ile ‘’fastfood’’ yemekte, henüz ne yendiğini ve menüde neler olduğunu bize aktarmış değiller…

Zahir, henüz istiareye yatmadılar!

Oysa şu ana kadar, en belirgin ve elle tutulur olan, masa da ve tabakta yenenler idi?

Bunu çok önemsiyoruz, çünkü bu bilelim ki bir hafta önce, PYD ve YPG ye, hem de ayaklarına kadar(!) uçakla, gemi ile gönderdikleri ikramlarla, karşılaştırabilelim değil mi?

Bize mi çok itibar ettiler, yoksa bir hafta ki öncekilerine mi?

Ne vardı bu bir hafta ki eve sipariş jet hızlı menüde derseniz açıklayalım;

Ordövr tabağı

Bol çeşitte ve her çapta cephane

Ara sıcak

Roket sarımlı paçana böreği

Ana yemek

Ağır silah yüklü, bol mermi soslu, tank çevirme

Zeytinyağlı

Bezelyeli ve dereotlu uçaksavarlar

Tatlı

Fırında irmik helvalı füze üzeri dondurma

 

Afiyet şeker olsun, bunları PYD ve YPG masada mı yoksa yer sofrası kurup yanına da PKK’yı da çağırıp, birlikte mi midelerine indirdiler o ise henüz belli değil

Silahlar bir vesile, bize çevrildiğinde, çok bariz ve acı bir şekilde göreceğiz ve öğreneceğiz elbette…

Deniyor ki ABD bu destekten vazgeçsin ve bunu birlikte yapalım!

Birincisi, bu silahlar midelere indi, kustur sanız da, geri alınmasının imkansız olduğunu, kuzey Irak’ta ki deneyimimizden çok iyi biliyor olmalıydık!

İkincisi, bizim böyle bir savaşta, ABD çıkarları için yan yana çatışmamız, tıpkı Kore de yaptığımız, yanlışın tekrarı olmayacak mı?

Üçüncüsü ise zaten ABD bizi ve bizim askerimizi, kendi çıkarları için bölgede kullanmayı başından beri BOP uygulaması olarak istiyor ve biz buna direnmiyor muyduk da şimdi bunu önlerine koyuyoruz?

Başa dönersek, acaba ne olur ne olmaz, aman masaya yumruk vurulmasın(!) diye bu sıkış ve tıkışık yemek düzeni bir önlem için bilerek mi yapıldı?

Şaka bir yana elbette pek yakında, bu kendinden menkul ve eşi benzeri olmayan medyamız, bir tefrika halinde ve uzun bir süreçte, başta ekonomiye etkileri olmak üzere, tüm ayrıntılarını bizim gözümüze soka, soka sunacaktır…

Bu yazının ekonomik yanı, ne ola ki diyorsanız?

Söyleyelim;

Biri yer biri bakar, kıyamet ondan koparmış…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir