Mahfi Eğilmez – IMF’nin 2019 Beklentileri ve Türkiye Ekonomisi

Mahfi Eğilmez’in bugünkü yazısı

2019 yılının zor bir yıl olacağı konusunda görüş birliği var. Her ne kadar Fed’in faiz artırımlarına devam etmeyeceği yönünde beklentiler oluşmuş olsa da aslında bu gelişme zorluğun Fed tarafından onaylanması anlamına geliyor. Çünkü Fed, dünya çapında işlerin iyi gitmeyeceğini gördüğü için parasal sıkılaştırmayı erteliyor.

Benzer bir yaklaşım Avrupa Merkez Bankası’nda da egemen. Draghi, toparlanmanın zaman alacağını, ekonomilerin o kadar güçlü olmadığını açıkladı. Bu açıklamalardan sonra Avrupa Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmaya 2019 yılında başlama olasılığı gündemden düştü.

Geçtiğimiz günlerde yayınladığı Dünya Ekonomik Görünümü Güncellenmiş Raporunda IMF, 2019 yılında dünyanın ekonomik büyümesine ilişkin tahminini yüzde 3,7’den 3,5’e düşürmüş bulunuyor. Bunun nedenleri arasında ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının devam edeceği, ABD’de hükümetin kapanması, İngiltere’nin Brexit sorunu, Almanya’nın otomobillere yeni bir benzin emisyonu standardı uygulaması, İtalya’nın ülke riski ve finansal risklerindeki artışlar ve Türkiye’nin beklenene göre daha derin bir daralma yaşayacağına ilişkin tahminler yer alıyor. IMF’nin tespitlerine göre ticaret savaşları, İtalya’nın maliye politikasına ilişkin tereddütler, bazı yükselen ekonomilerin karşı karşıya olduğu sıkıntıların büyümesi, ABD’de hükümetin kapanması hisse fiyatlarının düşmesine de yol açıyor.

IMF’nin yenilediği tahminlere göre 2019 yılında gelişmiş ülkeler yüzde 3,5 (eskisi yüzde 3,7), gelişme yolundaki ekonomiler yüzde 4,5 (eskisi 4,7) büyüyecek. Yenilenen tahminlere göre ABD yüzde 2,5, Euro Bölgesi yüzde 1,6, Çin yüzde 6,2, Hindistan yüzde 7,5, Rusya yüzde 1,6, oranında büyüme gerçekleştirecek.

IMF’nin 2019 tahminleri bir resesyonu işaret etmese de dünyada resesyon bekleyenlerin sayısı ihmal edilecek oranda değil. World Economic Forum’un 800 CEO üzerinde yaptığı ve 18 Ocak tarihinde açıkladığı bir anketin sonuçlarına göre CEO’ların 2019 yılında en önemli risk olarak resesyonu gördükleri anlaşılıyor. Japon, Çin ve Latin Amerikalı CEO’lar resesyonu birinci, Euro Bölgesi CEO’ları ikinci, ABD’li CEO’lar üçüncü büyük tehlike olarak görüyorlar.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir