Piyasalarda ve Borsada Son Durum

Daha önce vermiş olduğum yorumlarda borsada henüz dip oluşumu tamamlanmadığını ve bu yüzden de, borsadaki geri çekilme öncesi yaptığım uyarıyı dikkate alarak satmış olan yatırımcıların alım için bir süre daha beklemede kalması gerektiğini vurgulamıştım.

Sizlerden çok sayıda soru geliyor. “Alım zamanı geldi mi ?” sorusu en çok sorulan sorulardan biri olarak karşıma çıkıyor. Bugünkü yazımda bu konuda bir genel değerlendirme yapmak istiyorum.

Borsa 91 bin seviyelerinde iken diğer piyasa parametrelerinin durumuna bir bakalım.

Gösterge faiz, 6.67 seviyelerine kadar düşmüş, Dolar yükselmeye başlamış ve borsa da 90 civarında bir kapanış yapmıştı. Aşağıdaki grafiklerde TAHVIL, USDTRY ve XU100’ün 28 Ocak tarihindeki durumları veriliyor.

piyasalar-10-subat-A

28 Ocak tarihinden sonraki durum ise aşağıdaki grafiklerde veriliyor. Bu grafiklerde görüldüğü üzere gösterge faiz 8.50 seviyesine kadar  çıkmış, Dolar/TL kuru 2.50’ye değmiş ve Borsa da dün en düşük 83.200 seviyelerini görmüş durumda.

piyasalar-10-subat-B

Görüldüğü üzere piyasalarımızda parametreler birbirleriyle ahenkli hareket ediyorlar. Faiz yükselirken borsa düşüyor ve döviz yükseliyor. Fakat bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Faizler üstteki grafikte 28 Ocak tarihine kadar sürekli düşerek 6.60 civarına gerilediği sırada, Dolar/TL kuru 2.2750 seviyelerinden 2.37 seviyelerine kadar yükseliyor ama borsa pek düşmüyordu ve 91 bin seviyelerini görmüştü. O sırada piyasa parametrelerinin senkronizasyonu bozulmuştu. Borsa faize bakarken, doların yükselişine aldırmıyordu. Zaten bu aşamadan sonra, piyasa dinamikleri değişti. Borsa ve faiz, doların gittiği yöne uymak zorunda kaldı. Yabancılar aslında düşük hacimlerle faizi aşağı iterek (tahvil ve bono piyasasında derinlik çok az) borsayı yukarıda tutmayı başardılar ve bu arada dolarlarını da alıp çıkmaya başladılar. Bu durum bir iki gün borsada iyi fiyatlardan satış imkanı verdi.

Ben de zaten hatırlarsanız tam  o sıralarda borsanın anlamlı bir geri çekilme yapabileceğini yazdım. Fakat bu gördüklerimi o zaman ayrıntılı yazmak yerine sadece şunu belirttim. Bundan sonra borsanın dolar ile ters korelasyonu güçlenecektir dedim. Bunun öncesinde de Bloomberght’de Barış Esen’in sunduğu küresel piyasalar programında 60 dk’lık grafiklerde işlem miktarını izleyiniz, eğer 150 milyon lotu geçerse, borsa o sırada aşağı da gitse yukarı da gitse zirvelere yakın seviyeler olacağını belirtmiştim.  Bu yayın 22 Ocak perşembe günüydü ve 23 Ocak Cuma günü 60 DK’Lık grafiklerde 150 milyon lotun üzerine çıkıldı. Bundan sonra da endeks 90.500 ile 91.500 arasında bir süre dalgalandıktan sonra düşüşe geçti.

Aşağıdaki grafikte bu durum görülüyor.

endeks-lot islem 150

Peki neden faizler ve dolar fırladı ve borsa sert düştü. Düşüş bitti mi?

Bildiğiniz şeyleri tekrar anlatmayacağım. Merkez Bankası açıklamaları, Faiz konusundaki siyasi baskılar, Yunanistan konusu vs.. borsa ve faizi vurdu. Fakat çok önemli bir noktayı atlamayınız. Hem TV yayınlarında, hem yazdığım yorumlarda hem de para dergisindeki son üç haftaki yazılarımda en önemli faktörün “ekonomi yönetiminin değişecek olması” faktörü  olduğunu belirttim. Bu faktör fiyatlara yavaş yavaş girdi ve daha sonra da hem sayın Cumhurbaşkanı hem  bakanlar ve hem de Cumhurbaşkanı Danışmanları tarafından ortaya atılan söylemler şunu gösterdi. En geç Haziran ayında ekonomi yönetimi külliyen değişiyor. Sayın Babacan’ın dışarıdan Bakan olarak atanması olasılığı bana göre yok. Bu aşamada sayın Yiğit Bulut, doların 2.35-2.50 seviyelerinin kabul edilebilir seviyeleri olduğunu ve MB’nın 50-75 baz puan daha indirim yapması gerektiğini söylüyor. Daha önce 2 puan indirimden bahsederken şimdi 50-75 baz puana çekmesi aslında dolardaki artıştan oldukça rahatsız olduğunu da gösteriyor. Bu arada, dün JP Morgan da faiz indirimi beklentisini 0.25 baz puana düşürdü.

Neler oluyor? Bildiğiniz üzere G20 toplantısı İstanbul’da yapılıyor ve sayın Ali Babacan Merkez Bankası’nın doğru yaptığını ve çok iyi bir ekip olduğunu savunarak son eleştirilere cevap verdi. Bunun üzerine JP Morgan’ın faiz indirimi beklentisini düşürdüğünü zannediyorum.  Ali Babacan MB’nı savundu. Bu iyi mi kötü mü? Bence kılıçlar çekiliyor ve kanımca MB bu aşamadan sonra yine iki arada bir derede kalacak ve 24 Şubat’a yaklaşırken özellikle sayın Nihat Zeybekçi, sayın Bülent Gedikli, sayın Yiğit Bulut ve sayın Cumhurbaşkanı tarafından faizi indirme baskıları artacaktır. Bu da kuru yükseltmek, volatiliteyi artırmak ve belirsizliği artırarak ülkeye zarar vermekten başka bir işe yaramayacaktır.  Kurdaki volatilite iş dünyasına ne kadar zarar veriyor bir bilseydiniz keşke…

Şu an hükumete tavsiyem, Haziran’dan sonra oluşacak ekonomi yönetimi hakkında net bir yol haritası vermeleri ve ekonominin yönetimini ele alacak kişilerin de yönetime gelmeleri durumunda nasıl bir para ve maliye politikası izleyeceklerini açıklamalarıdır. Aksi halde, yani bu belirsizliğin devam etmesi durumunda dolar/TL kuru için hedef seviyeler veya direnç falan vermek komik oluyor.  Dolar/TL kuru 2.50’den aşağı döndü. Sebebi de MB’ndan bir müdahale olasılığının artmasıydı. Fakat 2.50 geçilirse, kuru kolay kolay tutmak mümkün olmaz. Şu an için bir süreliğine belki 1 hafta 10 gün, 2.50 direnç görevi görebilir. Ama sonrası, izlenen politikaların ve söylemlerin akıllı olup olmadığına bağlı olacaktır.

Gelelim Borsaya,

Borsa az önce düne göre yaklaşık 500 puan yukarıdan açıldıktan sonra hafif bir gerileme yaptı ve bu yazının yazıldığı sırada, 84.900 seviyesinde bulunuyor. Bugün için önemli desteğin 83.950 seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz. Dünkü hacim ve fiyat hareketleri incelendiğinde ve göstergeler birlikte ele alındığında en azından kısa vadede dipler görüldü diyebiliriz.

endeks-10-subat-2015-A

Bu grafik seanslık hareketleri uzunca bir dönem için uzaktan (zoom out) gösteriyor. Bu grafikte dikkat çekmek istediğim nokta, trenlerdir. 75 bin seviyesinden başlayan yükselen bir trend var. Endeks bu trend desteğine kadar geriledikten sonra dün artan işlem miktarı ile yukarı dönüş yaptı. Bu arada yatay mavi çizgilere de dikkat ediniz. Teknik olarak yatay destek çizgileri, yüksleen trend çizgilerine göre daha güçlüdür. Endeksin bu yatay destekten sonra tepki yapması olumlu bir sinyal oldu. Bu arada grafiğin alt kadranında iki tane gösterge var. Biri TKE diğeri de MFI (Para akım endeksi) Her iki göstergenin de dip yapmış olması, aşırı satışların olduğunu ama bundan sonraki en az birkaç gün içinde bunun hız keseceğini gösteriyor.  Aşağıdaki grafik seanslık grafiği daha yakından (zoom in) olarak gösteriyor.

endeks-10-subat-2015-B

Dikkat edilirse TKE ve MFI ikili dibe benzer hareketler yapıyor. Yani bir tepki olasılığının yükseldiğine işaretti ve bu sabah tepki yükselişi devam ederek güne başladık. Eğer TKE göstergesi 50’ye ulaşmasına ve hatta 60 seviyesine gelmesine rağmen, endeks 86.500 üzerinde bir kapanış yapamazsa, tepki sonrası yeni bir geri çekilme olasılığımız yüksektir. Şu an için bu tepkide yükseliş hedefi olarak verebileceğimiz en iyi seviye 86.250-86.750 aralığıdır. Bu aralığa kadar önümüzdeki birkaç gün içinde yükseliş olasılığı “teknik analiz” kurallarına göre yüksek görünüyor. Kısa vadeli trade amaçlayanlar banka holding hisselerinde al-sat deneyebilirler. Sanayi şirketleri içinde çok iyi finansal tablo açıklayanlar oldu. Bu hisseler borsa düşerken fazla değer kaybetmediler. Bu hisselerde pozisyon alınabilir. Yani 90 bin civarında satış yapıp beklemede olanlar yavaş yavaş alıma geçebilirler. 83.500-83.950 aralığı bugün için önemli destek olup, eğer 83.500 aşağı kırılırsa yeniden sert düşüş olabileceği için stop seviyelerinizi buna göre ayarlayınız. Ben zararı göze alamam diyenler ise stop koymayacaklarsa uzak dursunlar.  Aşağıdaki grafik günlük BIST-100 değerlerini veriyor. Dünkü işlem miktarının 800 milyon lotu aşması ve çekiç görünümü olumluydu ama unutmayın hedef şimdilik sadece 86.000-86.500 aralığıdır.

endeks-10-subat-2015-C-GUNLUK

Dolar kuru ve diğer FX konusunda da kısaca birşeyler söylemek gerekirse…

Dolar/TL kurunda çok kısa vadede 2.45’lere kadar geri çekilme olabilir. Bu yüzden şu an için izlemede kalmakta fayda var. Artık dolar/TL kuru için çok anormal olumlu bir gelişme olmazsa, yani yeni ekonomi yönetimi adayları şeffaf bir şekilde  izleyecekleri politikaları açıklarlarsa, ya da 24 Şubat öncesi hiç kimse ağzını açıp MB’na bir emir vermeye kalkmazsa, dolar/TL kuru 2.25’lere kadar bile gerileyebilir. Ama şu an kimse ülkenin ekonomisini, reel sektörün kur volatilitesi karşısında nasıl çırpınmak zorunda kaldığnı düşünmüyor. Akıllarında sadece yeniden milletvekili ve bakan olabilmek var. Bu yüzden de sayın Cumhurbaşkanı neyi duymak istiyorsa onu söylüyorlar. Biraz ekonomiyi ve piyasaların mantığını bilen insanlar asla yangına körükle varmazlar. Bir başka amaç daha var. Sayın Cumhurbaşkanı dolar yukarı giderse bu MB’nın beceriksizliğidir dedi. Dolayısıyla doların patlamasını ve yukarı gitmesini isteyenler zaten MB’nı sıkı biçimde eleştirenlerdir… Bu sayede suç MB üzerine kalacak, MB’nın başarıszlığı olacak ve kendileri de o mevkilere gelecekler. Malesef böyle düşünüyorum.  Her ne olursa olsun, doların önümüzdeki 2-3 ay içinde en olumlu koşulda bile görebileceği dip seviyenin 2.2850-2.35 aralığı olduğunu düşünüyorum. Ama açıklamalar ve MB’na yüklenmeler devam ederse  stres devamlı olacak ve dolardaki gerilemeler sadece düzeltmeler şeklinde kendini gösterecektir.

Biraz da DAVRANIŞSAL FİNANS…

Bu kanudaki yazımı okumak için burayı tıklayınız….

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir