Büyüme Sıfıra Yaklaşıyor mu?

Son dönemde ekonomik büyümenin lokomotifi imalat sanayi oldu. Tarım sektörünü dışarıda bırakırsak, ekonomik büyümede imalat sanayi büyümesi hizmetler sektörünün önündeydi. Sanayi sektörünün büyümesi 2010 yılında yüzde 12’nin üzerinde, 2011 yılında yüzde 10’a yaklaşırken, hizmetler sektörü aynı yıllarda yüzde 8.5 civarında büyüdü. Turizm sektörü hariç, Türkiye ekonomisinde hizmetler sektörünün dışa açıklığı sanayi sektörüne göre çok daha kısıtlı. İç talep büyümesinin sınırlı olduğu dönemlerde hizmetler sektöründeki büyüme de bir ölçüde olumsuz etkileniyor. Buna karşılık imalat sanayi yurtdışına yönelebiliyor. Şimdi böyle bir döneme girdik.

DÜŞÜK ÜRETİM VE İTHALAT ARTIŞLARI

2011 yılının ilk iki ayına yönelik veriler sanayi sektörü üretimindeki artışta keskin bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Geçen yılın ilk üç ayında yüzde 15 büyüyen imalat sanayi üretimi ikinci ve üçüncü üç aylarda yüzde 8’in üzerinde büyürken, yılın son üç ayında yüzde 6’nın altında büyüdü. Bu yılın ilk iki ayındaki imalat sanayi üretimindeki büyüme yüzde 1.8 oldu. Şubat ayında imalat sektörü üretiminin yüzde 3.1 büyümüş olması bu açıdan çok sevindirici değil. Üretim düzeyi ile katma değer düzeyi arasında yıldan yıla farklılıklar olabilir. Milli gelir verileri katma değer üzerinden hesaplanırken, üretim endeksindeki değişmeler o sektördeki katma değer değişmelerini bire bir yansıtmayabilir. Üretim artışındaki düşme mutlaka aynı paralelde katma değer artışında da bire bir düşüşü ima etmeyebilir. Yine de, üretim artışındaki yavaşlama ortalama olarak katma değer artışındaki düşüşün de habercisidir. 2012 yılının ilk iki ayında imalat sanayi üretimindeki durgunluk milli gelir düzeyinde de bir durgunluğa işaret ediyor. Tarım sektöründe olağanüstü bir büyüme yaşanmadığı takdirde, bu yılın ilk üç ayında sıfırın biraz üzerinde bir ekonomik büyüme yaşanmış olması şaşırtıcı olmayacak. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi üretimi yılın ilk iki ayında ortalama olarak geçen yılın son üç ayına göre yüzde 2.1 düştü. İlk iki aylık üretim büyümesi geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 1.8’de kaldı. Aynı bazda bu yılın ilk iki ayında ara malları üretimindeki artış yüzde 1 ‘in altında kalırken, tüketim malları üretimi yüzde 2 civarında gerçekleşti. İmalat sanayi sektörlerindeki üretim gelişmeleri aslında ithalat talebini belirleyen en önemli kalemlerden biri. İç talep büyümesindeki hızlı yavaşlama imalat sanayi üretimini de olumsuz etkiliyor. Doğal olarak büyük bir bölümü ara malları olan toplam ithalatın artışı da bu yolla frenlenmiş oluyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir