Çekirdek Enflasyon Artıyor

TÜFE ve I Endeksi arasındaki kopma, Merkez Bankası’nın karşılıklar politikasının enflasyon hedefiyle ilgisi olmadığını gösteriyor.

Büyümede rekor kırıyoruz ama bizden uyarı geliyor. Diyoruz ki sevinelim sevinmesine ama bu bizi cari açığa orta uzun vadeli önlem alma konusunda gevşetmesin. Enflasyon açıklanıyor, TÜFE’de düşüş var, 12 aylık bazda enflasyon 7.17’den 6.24’e geriliyor ama bizden yine uyarı geliyor: Aman dikkat, çekirdek enflasyon yukarı gidiyor.
Tüketici fiyatlarındaki artışları ölçmek için kullanılan TÜFE endeksi hanehalkı bütçe ve harcama anketlerine dayanan malları ve hizmetleri kapsıyor. Bu anketler aracılığıyla insanların en çok kullandığı mal ve hizmetler ve bunların bütçelerinde tuttuğu ağırlıklar saptanıyor ve böylece oluşturulan sepetin aydan aya artışlarına bakılarak enflasyon artışı belirleniyor. Her kişinin ve her hanehalkının tükettiği mal ve hizmetler ve bunların bütçelerindeki ağırlığı farklı olduğu için ortalamalar alınıp ona göre belirleme yapılıyor. Bu sepetin içinde enerji fiyatlarından ulaştırma fiyatlarına, gıda ve içecek fiyatlarından yiyecek fiyatlarına kadar birçok çeşit mal bulunuyor.

Endeksi çok önemli

Örneğin gıda maddeleri ve alkolsüz içeceklerin endeks sepetindeki ağırlığı yüzde 26. Yani bir aydan ötekine gıda maddeleri ve alkolsüz içecek grubu yüzde 100 artmışsa endeksi yüzde 26 olarak etkileyecek demektir.
Çekirdek enflasyon olarak kabul edilen özel kapsamlı fiyat endeksleri içinde I endeksinin özel bir önemi var. Bu endeks, TÜFE’den enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler, tütün ürünleri ve altın hariç tutularak hesaplanıyor. TCMB’nin uygulayacağı para politikasının en etkili olacağı malları kapsıyor. Dolayısıyla TCMB’nin aldığı önlemlerin işe yarayıp yaramadığını ölçmekte en fazla bu endeksin sonuçlarına bakmamız gerekiyor.

Aşağıdaki grafikte TÜFE (kesiksiz çizgi) ve I endeksinin (kesikli çizgi) 2009 yılı başından bu yana gelişimi yer alıyor. Dikkat edilecek olursa iki endeksin değişimi 2010 yılı sonlarına kadar birbirine benzer eğilimler içindeyken 2010 sonlarından itibaren birbirinden ayrılmaya başlıyor. TÜFE, inişli-çıkışlı ama genel olarak iniş yönlü bir eğilim izlerken I endeksi 2010 sonlarından başlayarak sürekli artış gösteriyor.
İki endeks arasındaki kopma TCMB’nin mevduat karşılık oranlarını para politikası aracı olarak etkin biçimde kullanmaya başladığı tarihlere rastlıyor. Grafiğe bakınca TCMB’nin izlediği karşılıklar politikasının, enflasyon hedefiyle pek bir ilgisi olmadığı, başka amaçlara yöneldiği anlaşılıyor. O zaman da tek hedefin fiyat istikrarını sağlamak olup olmadığı konusu karışmaya başlıyor.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir