Yeni bir haftaya başlıyoruz. Genel bir görünüm sunacak olursak, genellikle gözler dolarda olduğu için dolar/TL kurunda nasıl bir başlangıç yaptığımız önemlidir. Bu yazıyı 21 Kasım 2016 sabahı 08:45 civarında yazmaya başladım ve şu an dolar 3.38 seviyesinde bulunuyor.
Geçen hafta içinde en yüksek 3.4080 seviyeleri görülmüş ve daha sonra Ekonomik Koordinasyon Kurulunun (EKK) toplantısı sonrasında 3.3570 seviyelerine kadar gerilemişti.
Borsada Rassal Yürüyüş
Geçen hafta borsaların getirilerine baktığımızda aşağıdaki grafiği görüyoruz. BIST-100’ün geçen haftaki getirisi diğer borsalarla karşılaştırıldığında fena değildi. MSCI gelişmekte olan piyasalar (GOP) endeksinden daha iyi bir prim yaptı. Üstelik dolardaki sert yukarı hareketlere rağmen, endeks 74.250 civarındaki desteğinin altına gerilemedi. Fakat, sıkıntılı bir süreç olduğunu da belirtelim.
Geçen haftanın en önemli gündem maddelerinden biri FED Başkanı Yellen’in Kongre’de yaptığı konuşmaydı. Yellen Aralık ayındaki toplantıda faizlerin artırılacağı sinyalini net bir şekilde verdi. Aralık ayı toplantısı sonuçlarını 14 Aralık akşamı öğreneceğiz. Bu hafta çarşamba günü FED’in 1-2 Kasım tarihlerinde yaptığı toplantının tutanakları açıklanacak. Bu tutanaklarda da Aralık ayına ilişkin mesajlar yer alacaktır, fakat zaten piyasalar Aralıktaki faiz artışını fiyatladığı için, piyasalar üzerinde kalıcı etkiler yapmayabilir. Aşağıdaki grafikte borsanın günlük hareketleri veriliyor.
Geçen cuma günü EKK’nun toplantısı ile dolardaki gerilemeyle birlikte borsada yukarı yönlü bir hareket oldu. Fakat genel olarak talebi ölçen TKE göstergesi hala “20” ile “0” arasında hareket ediyor. Cuma günü özellikle ikinci seansta bir alım dalgası vardı ama bu alım dalgası güçlü bir yukarı hareketin başladığı sinyalini hala vermiyor. Piyasalarda Random Walk adı verilen “Rassal Yürüyüş” teorisi vardır. Son iki haftadır piyasa hareketleri rasgele olarak ortaya çıkıyor. Şu an etkili olan dinamik ise, 74.250’deki destek olup, piyasa bu desteğin altında satış yapmak istemediği için bu seviyelere yaklaşıldığında hacim düşüyor ve son iki haftada en az 4 defa bu seviyelerde hacim düşerken, tepki geldi. Bu durum iyi midir? kötü müdür?
Piyasa eğer belirli bir seviyenin altında satmak istemiyorsa, yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi, sıkışık bir bant oluşur. Fiyat hareketleri dar bantta geliştiği için Bollinger bandı dediğimiz bantlar daralır. Git gide bu piyasa şartlarında al-sat yapmak kâr sağlamaz. Bir şekilde bu kanaldan çıkılmalıdır. Eğer çok defa test edilmiş bir destek seviyesi aşağı geçilirse ve bu arada hacim de artıyorsa, düşüşler çok sert olabilir. Yatırımcılar bu konuya dikkat etmeliler. Şu an olduğu gibi, dar bir kanal içinde hareket olurken, fiyatların hangi yöne doğru kıracağını kestirmek kolay değildir. Her ne kadar teknik analiz göstergeleri, formasyonlar bu konuda bir fikir verse de, hiç bir teknik analiz aracı kesin fikir veremez. Yukarıdaki türden bir kanal hareketine bakarken, fundamental (Temel) göstergelere bakmadan olmaz.
Neden borsa yön belirleyemiyor? Neden Mayıs 2016’dan bu yana 74 bin ile 80 bin arasındaki 6 bin puanlık alana sıkıştık? Mayıstan bu yana, 84 binler ve 70 binler de görüldü ama genel hareket bandı 74 bin ile 80 bin arasıydı. Bunun tek önemli bir sebebi var. Geleceğe ilişkin heyecan verici bir hikayemiz yok. 2003-2007 arasında endeks 20 binlerden 58 binlere yükselmiş, 2008 küresel krizinde 22 binlere düştükten sonra, 2010 yılında 72 binlere, 2013’te 93 bin seviyelerine yükselmişti. Çünkü AB yolunda bir Türkiye vardı AB normlarının uygulayacak bir aday ülkeydi ve direkt yatırımlar patlamıştı. Üstelik Amerika’da basılan paralar gelişmekte olan ülkelere akarken ilk sıralarda Türkiye vardı. Şimdi ise Irak’ta ve Suriye’de bir savaşın içindeyiz. Sistemsel bir değişim amacıyla referandum olasılığı yüksek, seçim olasılığı var. AB ile ipler tamamıyla gerilmiş durumda. Direkt yatırımlar azalırken, son 2 yıldır müteşebbis yatırım yapmıyor. Eğer iş dünyası yatırım yapmıyorsa geleceğe ilişkin belirsizlik yüksek demektir ve bundan olumsuz etkilendiklerini anlarız. Eğer iş dünyası geleceğe ilişkin yatırım yapmıyorsa, borsadan ne bekleyebilirsiniz ki?
Yalnız çok önemli bir konu daha var. 2013 yılında borsa 93 bin seviyesinde iken bir hisse senedi 5.40 TL iken şu an 11 TL seviyesine gelmiş yani, %100’den fazla prim yapmış durumda. Dolayısıyla genel olarak borsa bir şey kazandırmasa da, kendine hayrı olan şirketlerin hisseleri bu tür getiriler sağlayabiliyor ve yatırımcısına da hayırlı olabiliyor. İşte bu yüzden yatırımcılar şirketler üzerinde çalışıp güzel hikayeleri satın almalılar. Ülke genelinde borsayı yükseltecek hikaye olmasa da, hisse bazında bu hikayeler bulunuyor.
Önemli bir sorun daha var. Yatırımcılar genel olarak çok kısa vadeli hareket ediyorlar. Herkes bu hafta ne olur borsa yükselir mi? diye soruyor. Genel olarak trade yaparak yani kısa vadeli al-sat yaparak para kazanmaya çalışıyorlar ama, bu beynin üstesinden gelemeyeceği bir olgudur. Çünkü alım yapanların B planı olmuyor. Bu hafta ne olur? sorusuna verilecek en iyi cevap; “70 bin ile 77.500 arasında hareket olur” şeklindedir. Daha net bir şey söylemek zor. Bunun yatırımcıya bir faydası var mı? Tabi ki yok. Bu yüzden endeksin hareketleri yerine hisse bazında hikayelere odaklanmakta fayda var.
Bu sabah itibariyle dış piyasalara bakacak olursak, genelde yatay bir eğilim var. Az önce VIOP cuma gününe göre 300 puanlık yükselişle açıldı. BIST-100 endeksi, geçen haftayı 75.639 seviyesinden kapatmıştı. 200 puan civarında bir yükselişle açılmasını bekleyebiliriz. En güçlü direnç 77 bin civarında bulunuyor. Şu an için en güçlü destek ise 74.250 civarında bulunuyor. Borsanın yine dolardaki hareketlerden etkileneceğini söyleyebiliriz. Dolar/TL kuru şu an (09:52) 3.3732 seviyesinde bulunuyor. Endeksin ilk seansta 74.750’yi destek yaparak 77.450 ile 76.250 aralığında dalgalanmasını bekliyorum.
Dolar analizini burayı tıklayarak okuyabilirsiniz…
