İkinci Çöküntü Gelecekse Gelsin

Ben sıkıldım Artık

Her Allahın günü, ABD veya AB Merkez Bankası veya IMF başkanı gibi finansal dünyanın yüksek rütbeli bir veya birkaç yetkilisi konuşuyor. Yetmiyor Nobel ödüllü ağır sıklet iktisatçılar öngörülerini açıklıyorlar: “Dikkat! ikinci çöküntü yoldadır; ihtimal yüzde 50’ye çıktı” gibisinden bilimsel laflar ediyorlar. İşin ilginç tarafı Amerikan yetkileri, Avrupa Birliği’ni “üyelerine söyle kamu borçlarını düşürsünler; yakında Yunanistan Avrupa’nın ‘Lehman Brothers’ı olacak, arkası çorap söküğü gibi gelecek” diye uyarıyor. Avrupalılar da Amerika’ya “bu kadar dolar basma, kamu borçlarını patlatma, yoksa bu iş karakolda biter” diyorlar. Dikkat edilmezse konuşmalarda sanki bir saçmalama varmış gibi duruyor.

HER SAÇMA İFADEDE MESAJ

O kadar akıllı adam hiç saçmalar mı? İnsanlar açık ve seçik ifadeler kullanmıyorsa, ya
1. Söyleyeceklerinin doğruluğundan emin değildir, ya
2. Sözlerinin ileride aleyhlerine kullanılmasından korkmaktadırlar, ya da
3.Yükü/suçu karşı tarafa yıkmaya çalışıyorlardır.
Ben sizin için yetkili ve etkili ağızlardan çıkan sözleri bir küpe doldurdum. İki hafta ayazda beklettim. Önce tülbentten süzdüm sonra ve çift imbikten geçirdim. İşte işin hulâsası:
Bu deyimin patenti değerli arkadaşım Asaf Savaş Hocaya aittir. Onun ilham kaynağı da Yusuf Akçura (1876-1935)‘nın 1904’te yayınladığı “Üç Tarz-ı Siyaset” adlı makalesidir. Yusuf Akçura, Türk devletinin önünde “Osmanlıcılık”, “Türkçülük” ve “İslamcılık” diye üç seçenek olduğunu 100 yıl önce söylemişti. “Duru görüş” diye işte ben buna derim. Şimdi krizin eşiğindeki dünyanın önünde iki tarz-ı iktisat duruyor. Birincisi Avrupalıların başını çektiği “önce malî istikrar, sonra büyüme” yoludur. İkincisi de Amerikalıların başını çektiği “önce büyüme, sonra malî istikrar” güzergâhıdır. Nitekim Obama yeni bir istihdamı arttırma paketi açıkladı bile. Pek tabii ABD ile AB’nin devlet yapılanması aynı değil. ABD’de federal bir devlet ve onun Hazine’si var. AB, federal bir devlet değil. Tek bir Hazine İdaresi de yok, ileride olacak.

SANDVİÇ TARZ-I İKTİSAT

Nobel Ödüllü Tinbergen “Hayatta siyah ve beyaz yoktur; sadece grinin tonları vardır” derdi. Yukarıda anlattığım iki tarz-ı iktisat, siyah beyaz gibi birbirinin zıttı değildir. Çünkü ikisinin de birçok tonu vardır. İzninizle ben de ikisinin karması üçüncü bir tarz-ı iktisadı ortaya koymak istiyorum. Adı da “sandviç” olsun. Hazırlanması şöyle: Önce, kamuoyunu yağlayıp bir malî istikrar paketi açıklayın. Üstüne bir kat büyüme teşvikleri koyun. Daha sonra yine bir kat istikrar paketi ve bir kat da büyümeyi ittiren tedbirler alın. Eğer, büyüme yavaşlarsa, bütçe açığını büyütün, parayı gevşetin. Enflasyon hortlarsa, bütçe harcamalarını kısın, parayı sıkın.

SARIŞIN, BU GECE VE BEDAVA OLMAZ

Tabii benim bu süper tasarımımın ihmal edilmeyecek bir tehlikesi var. O da durgunluk içinde enflasyonun yaşanmasıdır. Şurası kesindir: Kriz, varlık fiyatları balonundan yani “sanal bir zenginleşmeden” çıkmıştır. Sanal zenginleşme, gerçek sanılmıştır. Onun için, başta Yunanlılar olmak üzere “hepimiz” fakirleşmeyi kabul etmeliyiz. Enflasyon da budur zaten.
Son Söz:  Krizin, bedavaya çözülmeyeceği malûm; anlaşmazlık hesabı kimin ödeyeceğindedir.

Ege CANSEN

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir