Yok efendim, oylamadan sonra pişman olmuşlar…
Oylamayı ciddiye almamışlar…
Neye oy verdiklerini bilmeden oy kullanmışlar…
Topluma durum çok açık anlatılmamış…
Seçmen bilinçsiz oy kullanmamış…
Seçim sonuçlarını görünce seçmen durumun vahametini anlamış…
Mış… mış… mış…
Bire muhteremler, demezler mi adama, önce sen kendi demokrasi kapının, önünü süpür diye!
Kelin ilacı olsa başına sürer…
Ya da tırnağın varsa önce kendi başını kaşı!
Yok işte, bizim naturamızda var. Kendi on dört yıldır yaşadığımız, onun üstünde, seçim, referandum da, yaptığımız aymazlıklar, antidemokratik uygulamalar, nohutlar, makarnalar, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtmaları, kömür torbalarını unutup, demokrasinin beşiği İngiltere’ye demokrasi dersi vermeye kalkıyor birde böbürleniyoruz;
Bize 3000 yılına hedef koydun kendin üç gün dayanamadın!
İşte bu kadar…
Seçmenin tercihi kendi tercihinden farklı bir siyasetçi bizde ki gibi koltuğa yapışsa, makbul olacak ama istifa etmesi, yenilgi olarak görülüyor…
Demokrasi bizde bu seviyede…
Ya dolar borsa ve altın ile faizler ne seviyede derseniz?
TBMM de bu hafta torba yasaya, gece ve sabaha karşı ne tıkıştırılacak, ileri demokrasimizde tahmin edemeyeceğimize göre, bekleyip göreceğiz. Ama bilinen o ki çanta, valiz, hatta TIR’la, gemilerle, ambar dolusu döviz getirene ve götürene hesap sorulmayacak dendiğine göre, giriş ve çıkışların sayısal değerini, devlet takip eder ve de lütfedip bize açıklarsa? Bizde ekonomik kehanette bulunuruz…
Demokrasimiz gibi ekonomi seviyemizde, dünyada eşi benzeri olmayan bir düzeye(!)sür’atli bir şekilde düşüyor ham dolsun!
