Kazım Çiloğlu – FİKKO

TBMM yasası yeni görüşülen, eski kısaltması ile FİK yani Finansal İstikrar Komitesi yeni ekleme ile ‘’Finansal İstikra ve Kalkınma Komitesi’’ meğersem ikinci toplantısını da yapmış!

Elbette böyle bir duyum TBMM yansıyınca, muhalefet partileri haklı olarak büyük bir tepki oluşturdular.

Oysa bizim bildiğimiz, yürütme artık KHK ile doğrudan yürütme işlerini uygulamaya koyabiliyor.

Ta ki TBMM, bu uygulamalara karşı ya da beğenmediği kısımları ile ilgili bir yasa düzenlemesi yapana kadar.

Gerçi yaptığı yasaların da gene onay makamı Cumhurbaşkanı oluyor ve istediği yasayı TBMM geri gönderebiliyor.

Bununda gene bir sürü sayısal oylamalardan geçerek tekrar kabulü gerekiyor ki bu süreçte de  elbette yürütme işlemlerini devam ettirmiş oluyor…

Bahse konu yeni komite ise

Maliye ve Hazine Bakanı başkanlığında

İlgili bir bakan yardımcısı

TCMB başkanı

BDDK başkanı

SPK     başkanı

TMSF  başkanı

BİS      genel müdürü

TBB     başkanı da dahil sekiz kişiden oluşuyor…

Asıl bu yeni oluşumu meydana getiren kurumların, bir siyasi otorite yani yürütmenin alt konumunda bir komisyonda yer alması, çok daha dikkat çekici bir durum olup, özellikle de dış sermaye otoritelerini ne derece memnun edeceği ya da tedirgin edeceği çok daha önemli olsa gerekir!

Son dönemlerde ekonomide o kadar çok yeni oluşumlar ve peşi sıra kararlar alınıyor ki bırakın bizi, TBMM dahi bunları takip edip, değerlendiremediğini görüyoruz!

Oysa serbest piyasa ile bütünleşmiş ve gelişmekte olan ülkeler gurubu içinde ki biz ve benzer ülkelerin ekonomilerinde, istikra ve dengeli kalkınma olabilmesi için, tarafsız, hukuki alt yapısı güvenli, şeffaf, bağımsız ve denetlenebilir bir eko-yapı sergilemesi gereklidir.

Öyle miyiz?

Elbette bunu söylemek çok zor!

Yukarda ki kurumların hepsi özerk ve tarafsız bir yapıya sahiptir hiç kuşkusuz.

Başta TCMB ise özellikle dış sermayelerin en çok izlediği kurumların en başta olanıdır.

Ekonomik kararların tartışıldığı ya da ileriye dönük kararların alındığı toplantılarda, yuvarlak masa tercih edilmesi, ülke ekonomisi hakkında çok daha iyi kararlar alınmasına neden olacağı gibi, gerek iç gerekse dış sermaye çevrelerine, çok daha güven verici bir görüntü sergileyecektir…

Sermaye ya da kalıcı yatırımcılar, kişilerin başarısına değil, kurumların tarafsızlığına ve günlük siyasetin dışında oldukları sürece onlara güven duyar!

Sözün özü;

Ekonomik tarafsızlık sadece kararlarda değil, karşılıklı ilişkilerde ve görüntülerde de geçerlidir…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir