Mahfi Eğilmez – Başkaları Faizi Düşürürken Biz Niçin Düşüremiyoruz?

2008’de Lehman Brothers’ın batışıyla başladığı kabul edilen (gerçekte birikimi çok da eskiye dayanan) küresel kriz sonrasında birçok ekonomide çöküşler, durgunluklar, gerilemeler yaşandı. Az sayıda ekonomi bu olumsuz durumu atlatmış görünüyor, bazı ekonomiler atlatmaya yakın durumda bulunuyor, bazı ekonomiler ise hala uğraşıyor.

1929’da başlayan Büyük Depresyondan çıkış için uygulanan ekonomi politikalarında ağırlık büyük ölçüde maliye politikasındaydı. Vergiler düşürülmüş, kamu harcamaları artırılmış, kişilerin ve kurumların elinde daha çok para olmasına çalışılmıştı. Bu yolla kişi ve kurumların talebi artırılarak büyümeye geri dönüş sağlanmıştı. Küresel krizden çıkma yolunda uygulanan ekonomi politikalarının ağırlığı maliye politikası araçlarına değil para politikası araçlarına verildi. Bu krizde merkez bankaları devreye girdi gevşek para politikası uygulamasına geçildi. ABD Merkez Bankası (Fed) ve İngiltere Merkez Bankası (BOE) uygulamanın öncüsü oldular. Piyasadan tahvil alarak karşılığında para verdiler (niceliksel gevşeme – quantitative easing) ve böylece piyasada parayı bollaştırdılar. Likiditeye sıkışan bankalar ve onlar aracılığıyla da reel kesim para sıkıntısına girmedi. Fed ve BOE, bu uygulamaya bir yandan da düşük faiz politikasıyla destek verdiler. Bu uygulamalar ABD ve İngiltere’nin krizden çıkış yolunda önemli gelişmeler kaydetmesini sağladı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir