Mahfi Eğilmez – Merkez Bankası’nın Faiz Reaksiyonu

Mahfi Eğilmez’in bugünkü yazısı

TL’nin Dış Değeri ve Merkez Bankası’nın İşlevi
TL’nin değer kaybı dış ve iç nedenlerle ortaya çıkıyor.

Dış nedenler dolar ya da Euro gibi iki önemli rezerv paranın çeşitli nedenlerle değer kazanması sonucu görülüyor. Bu konularda bizim yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Çünkü elimizde sınırlı miktarda döviz var ve o sınırlı dövizle dışımızdaki olayları dengelememiz mümkün değil. Bu durumda dış olayları veri olarak kabul etmemiz gerekiyor.

İç nedenler siyasal, sosyal ve ekonomik nedenlere dayanıyor. Ve bunların hepsi risk artışı ya da risk düşüşüne yol açarak TL’nin dış değerini etkiliyor. Ülke riskindeki değişimi ölçmenin en kestirme yolu CDS primlerine bakmak.[i] Kredi ölçüm kuruluşlarının kredi notları da bir gösterge olmakla birlikte CDS primi her gün, her an yeniden belirlendiği için çok daha güncel ve hassas bir ölçü.

Merkez Bankası’nın tek görevi, kuruluş yasasında, fiyat istikrarını sağlamak olarak tanımlanmış bulunuyor.[ii] Fiyat istikrarını sağlamak deyimiyle kastedilen şey ülkede enflasyonist ya da deflasyonist eğilimleri önleyerek TL’yi değer kaybetmeden ya da aşırı değerlenmeden istikrarlı biçimde tutabilmek. Bunun yolu para politikası araçlarını bu amaca uygun biçimde uygulayabilmekten geçiyor. Merkez Bankası, yine kuruluş yasasında yer alan düzenlemeye göre amaca ulaştıracak araçları uygulamakta bağımsız. Para politikasının birkaç aracı var. En etkin olanı faiz politikası olduğuna göre Merkez Bankasının, enflasyonist eğilimler olduğunda faizleri artırması, deflasyonist eğilimler olduğunda faizleri düşürmesi gerekiyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir