Çetin Ünsalan – Siyasetin gözünü güneş aldı

Türkiye’de siyasetçiler açılış yapmaya meraklıdır. İktidarıyla muhalefetiyle var olan parkları yeniden açarlar; aynı kültür merkezinde bilmem kaç kez tören düzenlenir; bir temeli defalarca tekrar atarlar. Bazen temel atmayı o kadar abartırlar ki, o şehirde o kadar fabrika olsa, çalışacak adam yoktur; elbette zaten atılan temeller de göstermeliktir.

 

Bir hassas oldukları konu da enerjidir. HES’lerden görev yapmayan barajlara, elektrik dağıtımından doğalgaza, her kriz dönemi fışkıran petrolden nükleere kadar bu alanda lehte ya da aleyhte konuşmayı çok severler.

 

Ama bazen bir gelişme olur ve bütün boya dökülür. Bugün bütün dünya alternatif enerjiyi tartışıyor. Lafa bakarsanız, bizimkiler de… Hem küresel ısınma boyutuyla, hem de mevcut kaynaklardaki tükenmeye karşı, dünyanın gelişmiş ülkeleri bu alana yatırım yapıyor.

 

Konu alternatif enerji olunca da son dönemin en çok öne çıkan başlığını güneş oluşturuyor. Örnek mi? Yakıtsız uçak sıfatını taşıyan, güneş enerjili uçak, Solar Impulse 2, dünya turundaki 10. etabını geçtiğimiz günlerde tamamladı.

 

Afrika’da güneş enerjisiyle ilgisi araştırmaları ve yatırım planlamalarıyla dikkat çeken Fransa mesela… Güneş enerjili yollar yapmaya hazırlanıyor. Kamuoyuna da yansıyan haberlere göre;

 

“Fransa Çevre Bakanı Segolene Royal önümüzdeki beş yılda bin kilometre uzunluğundaki karayolunun foto voltaj panelleriyle kaplanıp yeşil enerji kazanılacağını açıkladı. Bu yöntem daha önce Hollanda’da denenmiş ve 70 kilometrelik bisiklet yolundan bir hanenin yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak miktarda (3 bin kilovat saat) elektrik üretilmişti.”

 

Yine Japonlar’ın tamamı deniz üzerine inşa edilen güneş panelleri devreye girdi. Yıllık 78 bin 800 megavatsaat’lik enerji üretecek; karbon salınımını da azaltacak; 22 bin konuta elektrik verecek. 1,2 milyon metrekare alana inşa edilmiş bir yatırım. Japonlar’ın ayrıca baraj göllerinin üzerine de yüzer güneş panelleri kurduğu biliniyor.

 

Bunlar sadece örnek. Çin’den ABD’ye dünyada enerji ile ilgili kaygı taşıyan herkes ama çevresel etkilerle, ama ekonomik nedenlerle bu konuya eğilmiş durumda. Peki bizde durum ne?

 

Hadisenin sadece damlara kurulan güneş panellerinden ibaret olmadığını anladık, ama yeterince samimi miyiz, o tartışılır. Öncelikle güzel bir gelişme oldu. Bir özel şirket, Tekno Şirketler Grubu, Konya’ya 430 dönüm arazi üzerine Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santralini kurdu. Kızören Güneş Santrali… Toplamda 22,5 megavat kapasiteye sahip.

 

75 bin güneş paneliyle kurulan santral, takribi 20 bin hanenin elektrik ihtiyacını da karşılayabilecek nitelikte. 13 milyon 600 bin kilovatsaat enerji üretecek ve 7 bin tona yakın da karbon salınımını engelleyecek. 13 milyon dolara malolan bir tesis.

 

Buraya kadar her şey güzel. Fakat sorun tesisin açılışında kendisini gösteriyor. Bu alanda toplamda 400 megavatlık tesise sahip olan Türkiye’ye, son derece önemli bir yatırımla katkı sağlanıyor, açılışında tek bir siyasetçi yok. İşte bu da ülkedeki politik bakış açısının ne kadar dar olduğunu kanıtlıyor.

 

Jeotermal enerjinin olduğu yere, devlet töreniyle doğalgaz getiren yaklaşımdan da farklı bir şey beklenir mi; şüpheliyim. Ama hadi iktidar partisi ortada yok; iktidara aday olan Meclis içinde ve dışındaki muhalefet partileri nerede? Gözlerini güneş mi aldı?

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir