Vergiler, Borsa ve Dolar

Dün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından Orta Vadeli Program (OVP) açıklanırken, Maliye Bakanı Naci Ağbal da yeni vergileri duyurdu. Tabi ki piyasalar bu gelişmelere anında tepki verdiler.  OVP konusunda Mahfi Eğilmez hoca objektif bir değerlendirmeyi kaleme almış. Bu yazıyı okumanızı öneririm. OVP’nin hedeflerinin ne kadar tutarlı ya da gerçekçi olduğuna ilişkin değerlendirmeleri yer alıyor.

Vergiler

Dün piyasaları olumsuz etkileyen şey OVP’den ziyade, yeni vergilerdi. Kurumlar vergisi %20 seviyesindeydi ve 2018’de %22’ye çıkıyor. Yani kurumlardan vergisinde yüzde 10’luk bir artış yapılmış (2 puan). Dolayısıyla firmalar daha fazla vergi ödeyip daha az kâr edecekler. Bunun içine bankalar da giriyor. Bu yüzden banka hisselerinde, kârın düşeceği beklentisiyle satışlar vardı.  Öte yandan motorlu taşıtlar vergisi %40 artırıldı. En adaletsiz vergi, kişinin gelirine bakmadan herkesten aynı oranda alınan vergilerdir. MTV’deki bu derece yüksek bir artış büyük tepki topladı. Artık araba bir lüks değil, ihtiyaçtır ve neredeyse her hanenin ödemesi gereken bir vergidir ve kısmen gelir düzeyi yüksek olandan daha yüksek alınıyor gibi görünse de, toplumun çok büyük bir kesimi daha önce ödediği vergiden %40 daha fazla ödeyecek. Fakat maaşa gelince belki de en fazla alan %10 zam aldı. MTV her ne kadar direkt olarak ekonomideki iç talebi etkilemiyor gibi görünse de, daha fazla vergi ödeyecek olan insanlar daha az harcamak zorunda kalacaklar.  Bildiğiniz üzere KDV ve ÖTV teşvikleri de kaldırılıyor. Bu durum 2018 başından itibaren ekonomide harcamaların bıçak gibi kesilmesine neden olacaktır. Fakat aynı zamanda, KDV artışından etkilenmek istemeyen tüketicilerin, harcamalarını öne çekerek, 2017’nin son çeyreğinde dayanıklı tüketim mallarına taleplerinin artacağını söyleyebiliriz. Ama 2018 oldukça durgun geçecektir. Bu yüzden OVP’deki büyüme oranları bana da inandırıcı gelmedi.

Dikkat ederseniz bir taraftan KGF destekleriyle esnaf ve iş dünyasına kredi sağlandı, şimdi diğer taraftan artan vergilerle bunların hepsi geri alınacak. Krediyi alanların borçları arttı ve günü kurtardılar, fakat, 2018’de daha yüksek vergi ödemek durumunda kalacaklar. Normalde, büyüme desteklenecek ve iş alanı açılacaksa, bu vergiler artırılmak yerine azaltılmalıydı. Bu kararların ekonomiyi soğutucu etkisini 2018’in ilk çeyreğinden sonra çok net bir şekilde göreceğiz. Şunu da hemen belirtelim ki, devletin vergi tahsilatı oldukça düşüktür. Tahakkuk ile tahsilata baktığımızda yıldan yıla değişmekle birlikte, tahsilat oranları çok düşük kalıyor (%25-30). Ardından bakıyorsunuz bir vergi barışı çıkıyor ve faizler siliniyor, taksitlendirme yapılıyor, zamanında ödemeyenin yanına kâr kalıyor.  2019’da seçim var ve kimse vergisini ödemez. Nasıl olsa seçim öncesinde bir daha vergi barışı olur düşüncesi yayğınlaşacaktır.

OVP, Vergi ve Politik Ekonomi

Yukarıda yazdıklarımdan aklınıza şöyle bir soru gelebilir; “Madem 2019’da seçim var, hükumet nasıl oluyor da seçime vergileri artırarak giriyor, kendi ayağına sıkmıyor mu?”  Evet gerçekten de seçim 2019’da olursa bu önerme doğru olur ama kanaatimce seçim 2019’a kalmayacak. Çünkü ekonomi bu yükü taşımaz. 2018’in Nisan Mayıs aylarında baskın seçim söylentileri vardı ve bu durum doğru çıkabilir. Alınan OVP ve Vergi kararları böyle düşünmeme neden oldu. 2018’de vergi artışı olacağını bilen herkes harcamalarını 2017 içine çektiğinde 2017 için %5-6 büyüme oranı yakalanmış olacak. Seçime bu büyüme oranıyla girmek bana daha mantıklı geliyor.

Piyasalar

Piyasalar dün sadece Vergi artışlarını fiyatladı ve genelde dış piyasalarda da negatif bir eğilim vardı. Henüz bir seçim fiyatlaması yok. Fakat eğer piyasalar seçimin erkene alınacağını düşünmeye başlar ve bu yönde sinyaller gelirse, bunu da çok sert fiyatlar. Ama şunu hemen belirteyim ki; bu aşamada piyasanın seçim fiyatlaması yapacağını zannetmiyorum. Çünkü halihazırda belirgin bir gerileme oldu ve bu aşamadan sonra borsada dip oluşum formasyonları başlar. Dolar/TL kuru ise şu an kendi iç dinamiklerinde gidiyor. Dün, OVP’de çizilen olumlu resme rağmen dolar/TL kuru 3.60’ya yaklaştı. Bu arada DXY (Dolar) endeksinin de 91’li seviyeleri gördükten sonra 94’e doğru yol aldığını görüyoruz. DXY endeksi dün Yellen’in şahince açıklamaları ve Trump’ın vergileri %30’dan %25’e indirme önerisi sonrasında yükselişe geçmişti. Yellen, faiz artırmak için enflasyonun %2’ye gelmesini bekleyemeyiz mealinde şeyler söyledi.  Yani küresel piyasalarda ABD doları diğer paralara karşı değer kazanıyor. Bu durum Dolar/TL kurunu da olumsuz etkiliyor.

Borsa

Borsada geçen pazartesi günü 101.500 civarında bir destek oluşmuştu ama dün endeks bu desteğin altında kapattı. İşlem miktarı da 1 milyar lotu buldu. Günlük bazdaki düşüş miktarı 3500 puanın üzerindeydi. Gün içinde en yüksek 104.035 aralığı görüldü ve 101.218’den kapanış oldu. Bu düşüş sonrasında bugün endeksin hafif aşağı eğimli yatay bir açılış yapmasını bekliyorum. BU aşamada endeks için gün içinde 100.250 seviyesinde tutunmaya çalışacaktır. Bir hafta içinde ise, 97-98 bin civarında dip yapıp, sonrasında yükselişe başlamasını bekliyorum. İlk aşamada 100 bin seviyesi psikolojik bir destektir ve bu destekte tutunup yeniden yukarı hareket denediğinde 102.000-102.500 aralığına kadar bu yükselişi devam ettirebilir fakat ilk aşamada 102.500 veya 102.750 üzerinde kapanış beklemem. Bugün 100.250 ile 102.250 aralığındaki 2 bin puanlık bantta dalgalanma bekliyorum.  Alım için tek bir seviyeye odaklanılmamalı. Endeks 100 bin -100.500 civarına geldiğinde vaya bunu aşağı kırdığında kademeli alım düşünülebilir. Bilinmeli ki endeks 100 binden yukarı dönebileceği gibi,  düşüş 96.500’e kadar da devam edebilir. Yani bir dip seviye yakalamak zordur. Seans içinde olsam, dip seviyeyi fark edebilirim ama sürekli seans izlemiyorum.  Ama seans içinde en az 2 tane 60 dakikalık barda toplam 430 milyon lot ile en az 750 puanlık bir artış, en azından kısa vadeli 2-3 bin puanlık yükselişin V tipi Al sinyalidir. Günlük grafiklere baktığımızda, TKE göstergesi, hala aşırı satım bölgesinde ve yatay hareket ediyor  olduğu için, bir V çıkışı yerine U tipi bir yükseliş denemesi olasılığı daha yüksek. Yani  endeksin bir süre yatay sıkışık ve aşağı eğimli bir hareketi devam ettirmesini bekleyebiliriz.

Dolar

Pazartesi günkü yazımda, dolarda 3.58’e doğru hareket beklediğimden bahsetmiştim ama bunun bu kadar kısa sürede olmasını beklemiyordum. Yellen’in şahin görüşlerinin devam etmesi bunu sağladı. Artık şunu net bir şekilde görüyoruz ki; 3.40 seviyesinde dip oluştu ve 3.96’dan aşağı doğru gelen trend yukarı kırıldı. Bu durum henüz orta vadeli bir yükseliş trendinin başladığını kesin teyit etmese bile, en azından dibin görüldüğünü %85-90  olasılıkla teyit ediyor. Yazılarımı sürekli okuyanlar hatırlayacaklardır. 3.40’ın altının görülmesi durumunda dolara talep olacağını belirtmiştim ama 3.40’ın altı görüldükten sonra doların yükselişe geçmesi tam olarak bu taleple ilgili de değil. Şu an çok net bir şekilde havanın küresel dünyada değişmekte olduğunu görüyoruz. Bir bakıma her taraf günlük güneşlik iken hafif esinti ile gökyüzünde dağınık halde tül gibi bulutların oluşmaya başladığını hissediyorum. 3.60 seviyesinde Fibonacci’nin %38.2 direnci var. Bu direnci ilk aşamada yukarı kırmasını beklemem. Bir hafta içinde 3.60 civarında zorlanmasını sonra 3.53-3.55 seviyelerine doğru bir geri çekilme yapmasını ve daha sonra 3.60’ı yeniden yukarı kırmaya çalışmasını bekliyorum.

“Vergiler, Borsa ve Dolar” ile ilgili 1 yorum

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir