Enformasyon Formasyon Uyumsuzluğu ve Piyasalar

Piyasalar yeni haftaya olumlu başladı. Üstelik Moodys not görünümümüzü durağandan negatife çekmiş ve diğer bir derecelendirme kuruluşu JCR’dan önemli olumsuz açıklamalar gelmiş olmasına rağmen piyasalarda olumsuz bir etki yaratmadı. Dolar yaklaşık 2-3 kuruş yükselişten sonra, yeniden geriledi. Yazılanlar ve raporlar bir kenara normal şartlar altında, borsada sert bir düşüş olabilir ve dolarda da sert bir yükseliş olabilirdi.

Piyasalarda da aynen mevsimler gibi dönemler vardır. Bunlar üç temel trend olarak karşımıza çıkar. Yükseliş, düşüş ve yatay kanal dönemleri. Trend dönüşlerini sinyal veren en önemli gelişmeler ise enformasyon-formasyon uyumsuzluğudur. Enformasyon dediğimiz şey,  gelen haberler, yeni bilgi ve piyasaları etkilemesi beklenen gelişmelerdir. Formasyon ise, gelen enformasyona piyasaların verdiği tepkidir.

Düşüş trendi nasıl yükselişe döner? 

Belirli bir süre düşüş trendi devam ederken, genel olarak olumlu haberler yukarı yönlü cılız hareketler oluşmasına sebep olsa da, gelen olumsuz bir haber ya da gelişme fiyatların sert olumsuz reaksiyon vermesine sebep olur. Fakat öyle bir noktaya gelinir ki; ekstra olumsuz haberlerin etkisi zayıflar. Çünkü piyasadaki düşüş öyle bir noktaya gelmiştir ki; artık yatırımcılar ekstra olumsuz haber gelse de satmak istemezler ve artık beklemeyi yeğlerler. Düşüş trendinin başladığı dönemlerde satmış olanlar ise, olumsuz haberler geldiğinde alım fırsatı kollarlar. Bir süre sonra enformasyon-formasyon uyumsuzluğu netleşir. Artık olumsuz habere rağmen, yukarı çabalayan piyasa görürüz ve olumlu haber geldiğinde piyasanın tepkisi eskisine göre daha olumludur. Ama kritik nokta olumsuz haberlerin piyasayı daha fazla düşürmemesi ve hatta o günlerde yükseliş olmasıdır. Olumlu haberler ilk başta çok önemli yükselişler yaratmasa da, yavaş yavaş artış trendi başladığı görülür ve önemli bir direncin yukarı kırılmasıyla, artışlar hızlanır.

Yükselen Trendde Enformasyon Etkisi Nasıl olur?

Yükseliş trendi başladıktan sonra, artık olumlu haberlerin etkisi çok daha sert olumlu hareketlere sebep olur. Olumsuz haberlerin etkisi çok cılız satış getirir. Genel olarak bir güne sığan hızlı yükselişler sonrasında birkaç gün bekleme ve ardından yeni yükseliş dalgaları görülür. Nitekim bizim borsanın Ocak ayının ilk haftası ile Şubat ayının ilk haftasına kadar izlediği hareket böyledir. Zaten bu yüzde 78.500 seviyesi aşıldığı anda bu yüzden alım önermiş ve önemli bir yükseliş trendinin başladığından bahsetmiştim.

Yatay Trend (kanal) hareketi nasıl olur?

Yükseliş veya düşüş trendleri sonrasında kararsızlık dönemleri diyebileceğimiz dönemler oluşur. Bu süreç içinde piyasalar genelde yatay veya hafif yukarı ya da aşağı eğimli bir kanal içinde hareket eder. Gelen enformasyon iyi de kötü de olsa, piyasanın reaksiyonları yönü değiştirecek kadar güçlü olmaz. Piyasa hem iyi hem de kötü habere karşı genelde duyarsız bir tavır sergiler. Eğer belirli bir düşüş trendinden sonra yatay kanal oluşuyorsa, yukarıda anlattığım üzere, satmak isteyen zaten satmıştır ve elinde hisse olanlar ise kötü habere karşı daha fazla reaksiyon göstermez ve beklemeyi tercih eder.  Belirli bir yükseliş trendinden sonra yatay kanal oluşuyorsa (Şubat ayının ortalarından bu yana olduğu gibi) piyasa mallanmıştır. Satmak isteyenler, ya daha yukarı giderse diye satmaz veya yeterli alıcı oluşmadığı için satamaz. Yükseliş trendi sonralarında adeta yükseklik korkusu başlar. “Çok yükseldik, düşüş olacak ama şu an kimse satmıyor, ben de bekleyeyim ve herkes satmaya başlayınca ben de satarım” diye düşünür. Bu sırada, özellikle uzman fon yöneticileri yavaş yavaş ve piyasayı ürkütmeden satışlarını zaman yayarlar. Tekrar vurgulayayım ki; olumlu veya olumsuz haberlerin etkisi güçlü değildir. Enformasyon, formasyon uyumsuzluğu zaman zaman görülür. Örneğin Rusya ile son yapılan anlaşma Türkiye için çok olumlu olmasına rağmen, piyasa çok olumlu reaksiyon vermemiştir. Bir başka örnek ise, FED’in 2017’de sadece 3 faiz artırımı yapacağı ortaya çıktığında borsa yükselişle açılmış ama 1 gün sonra açıldığı yere dönmüştür. Son örnek ise Moodys’in kararı ve JCR’dan gelen açıklamalardır. Bunlar olumsuz olmasına rağmen borsa sadece açılışta hafif düşüş yapmış, fakat günü yükselişle kapatmıştır.

Yatay kanal hareketlerinin ne kadar süreceğini kestirmek zor olsa da, bir önceki yükseliş ya da düşüş trendinin süresinin 1.5 katı kadar bir süre devam edebilir.  Önemli olan konu şudur; yükseliş trendinden sonra işin uzmanı ve yüklü portföyü olan kurumlar hissettirmeden satış yapmaktadırlar. Onlar bilirler ki; bir düşüş başladığında sadece 1-2 günde ellerindeki malın %10’unu bile satamazlar. Aşağıdaki grafik yabancı takas oranını gösteriyor.

Piyasa yukarı giderken, yabancı takas oranında zaman zaman sert düşüşler var (mavi çizgi). Daha önce de bu tür hareketleri görmüştük. Özellikle 2008 krizi öncesinde aynı resim mevcuttu. Şu an yabancıların yavaş yavaş hissettirmeden çıktıklarını düşünüyorum. Bu gidişatın sonu borsada önemli desteklerin kırılarak çok sert düşüşlerin başlamasıdır.  Birçok kişi bu tür bir sert düşüş başladığında satamayacaktır. Aşağıdaki grafikte 2010 yılı EKim Kasım aylarındaki ayrışma görülüyor.  Bunun altındaki grafik ise izleyen 1 yıllık dönemde ne olduğunu gösteriyor. Endeks 67.500’de iken 50 bin seviyelerine kadar düşebiliyor.

Yukarıdaki grafikte önemli bir nokta var. Oklarla gösterilen bölgede endeks 67.500 seviyesinde bulunurken 60 binin altına geriliyor ve tekrar 70 bine geliyor. Ama o sırada yabancı takasında artış yok. Yabancılar endeks 50 bin seviyelerinin altına düşene kadar bekliyorlar. Bu süre içinde yabancı takası genelde aşağı eğimli bir haldedir.

En üstteki grafikte gösterdiğim üzere, yabancı takası ve endeks ayrışıyor ve bu durum ileride olabilecek sert düşüşlerin habercisidir. 16 Nisan Anayasa referandumundan önce piyasanın risk alacağını tahmin etmiyorum. Normalde hisselerini azaltan birinin  önümüzdeki 1 ay içinde çok daha iyi yerlerden alım imkanı olasılığının oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu düşüş belki çok şişen ABD endekslerinde bir kâr realizasyonu sonucunda oluşabilir. Bu yüzden ABD endekslerini yakından izlemekte fayda var.

Borsa bugün de yükselişle açıldı ve 91.300 seviyelerini gördü. Bundan sonra da belki eski zirveyi gösterebilirler ama eğer elimde orta vadeli bir hisse portföyü olsaydı (uzun vadeliler hariç) bunun en az yarısını bu yükselişlerde nakde geçip beklemeyi tercih ederdim.

Dolar

Dolar’ın 3.55’e düştükten sonraki yukarı hareketi 3.78’e kadar devam etmişti. Ardından, FED kararı ve TCMB’nin faiz artışı sonrasında 3.60 seviyelerine kadar geriledi. Daha önceki yazımda 3.65-3.70 kanalını vermiştim ama TCMB beklentimden daha fazla faiz artırdığı için  3.65 aşağı geçildi. Fakat şu an hem tahvil faizlerimiz yukarı gidiyor, hem de dolarda yer yer yukarı hareket görüyoruz. Eğer yabancılar çıkış yapıyorlarsa, 3.85-3.96 arasından bozdurdukları dövizi 3.60-3.70 aralığında yerine koyabilirler ve ortada sebep yokken biz doların 3.80’lere doğru hareket ettiğini görebiliriz. Dolarda bir düşüş trendi sonrasında yatay kanal hareketi söz konusu olup, bir süre sonra özellikle 3.7350 seviyesindeki direncini kırmayı deneyebilir.  Piyasalardaki olumlu hava bir süre daha devam edebilir ama yağmurun ve fırtınanın ne zaman bastıracağını kestirmek zordur.

NOT: Bu hafta sonu (25-26 Mart) yapacağım İstanbul eğitimi kayıtlarını yarın akşam 17:00’de kapatacağım. Kayıtlar kapandıktan sonra yeni kayıt almayacağım, çünkü otele kesin sayı bidlirmem gerekiyor. İlgilenenler http://drerdincegitim.com sitesinden ayrıntılı bilgi alabilir ve kayıt yaptırabilirler.

“Enformasyon Formasyon Uyumsuzluğu ve Piyasalar” ile ilgili 3 yorum

  1. sayın hocam mart ayında 64.71 den 63.93 e düşüş bir hissenin takasındaki degişimden kaynaklanmıştır.yabancı satışından degil.
    saygılarımla

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir