Moody’s Kararı Sonrası Borsa ve Dolar’da Nasıl Bir Seyir Görebiliriz?

Dün yazmış olduğum yazıda Moodys’in vermiş olduğu not indirim kararını enine boyuna ele aldım. Dünkü yazımı okuduktan sonra bu yazıyı okumanızda fayda var. Dünkü yazıyı okumak için burayı tıklayabilirsiniz.

Şu noktayı tekrar vurgulamak istiyorum. Ekonomimize pembe gözlüklerle bakamayız. Ciddi sorunlarımız var. Kişi başı 10 bin dolar eşiğini geçip, orta gelir tuzağından kurtulmak istiyorsak, yapısal reformları yapmamız ve hızlandırmamız gerekiyor. Dün Mehmet Şimşek twitter’dan yaptığı açıklamada da Moodys’e en güzel cevabın yapısal reformları hızlandırmak olduğunu söyleyerek çok doğru bir yaklaşım sergiledi. Şu ana kadar twitter’dan en çok gelen sorulardan biri, yapısal reform nedir? Bu yapısal reformları yapmak bu kadar zor mu? şeklindeydi. Çok şükür, zamanının büyük bölümünü insanların bilgilenmesine adayan bir duayen ağbimiz, sayın Mahfi Eğilmez bu konuda çok yazı yazdı. Yapısal reform konusunda bilgilenmek isteyenler aşağıdaki linklerden bu konuda kendilerini geliştirebilirler.

Yapısal Reformlar İçin Somut Örnekler

Yapısal Reformlar Niçin Kolay Yapılamaz?

Yapısal Reformlar Rehberi 

Evet Moodys’in raporunda doğru olan noktalar var. Fakat bu durum, Moodys’in son kararını bana göre haklı çıkartmıyor. Bunun nedenlerini dünkü yazımda çok ayrıntılı bir şekilde irdeledim. Bugünkü yazımda ise, bu kararın borsa ve dolar üzerinde olası etkilerine değineceğim.

I. BÖLÜM – DAHA ÖNCEKİ NOT İNDİRİMLERİ, BORSA ve DOLARIN REAKSİYONLARI

Aslında şu an birçok yatırımcı panik durumdalar. Bana mail göndererek, elindeki kağıdın taban olup olmayacağını soranlardan tutun da, endeksin 50 bin seviyelerine kadar düşeceğini belirtenler, “ben bittim” diyenler ve daha birçok benzer olumsuz ve panik halde bir bekleyiş var. Bu tür zamanlarda adeta araba kullanırken, önünüze bir sis çökmüş gibidir. Geleceği göremediğinizi düşünür ve kendinizi boşlukta hissedersiniz. Bu nedenle de yatırımcılar genelde panik halde davranırlar. halbuki yapılması gereken şey, tarihe dönüp benzer olaylarda borsanın reaksiyonlarının nasıl olduğuna bakmaktır. Bunun yanına  tecrübenizi koyduğunuzda, aşağı yukarı bir tahmin geliştirebilirsiniz. Hain darbe girişimi olduğu sırada, borsanın sert bir düşüş yapacağını ama izleyen 2-3 haftada eski seviyelerine doğru hareket yaparak en az düşüşün %50’sini geri alacağını belirtmiştim. Borsa dip yaptıktan sonraki 2.5 haftada düşüşün %70’den fazlası geri alındı ve normale dönüş oldu.  Şimdi de aynı şeyler olur mu? bu soruya izleyen bölümlerde cevap vereceğim.

Pazar günümü bu yazıya ayırdım. Sabahtan beri bir çok tablo ve grafik hazırladım. Bu ülkenin ve belki de şu an beni okuyanların ağbisi, babası veya bir yakının vergileriyle yurt dışında 6 yıl master ve doktora eğitimi aldım. Bu nedenle böyle stresli zamanlarda yatırımcılara belki ufak bir ışık olmak adına bilgimin zekatını vermeye çalışıyorum. Yanlışlarımız oluyor ve olacak da. Ama önemli olan herkesin iyi niyetli çabaları olmalıdır. Göstermiş olduğunuz yakın ilgi için teşekkür ederim.

Aşağıdaki tablo Moody’s, FITCK ve S&P’nin bizim notumuzu ne zaman düşürdüklerini ve yükselttiklerini veriyor. Ben düşürdükleri ve yükselttikleri durumları ikiye böldüm. Şu an not düşüşleri bizi ilgilendiriyor.

not-kararlari

Yukarıdaki tablo iki kısma ayrılmış durumda 1994’den bu yana not artış ve not düşüşlerini gösteriyor. Okuyucuya farklı bir bakış açısı vermek adına aynı tabloyu kronolojik olarak da hazırladım. Aşağıdaki tabloda bu derecelendirme kuruluşlarının, bazen birbirlerine çok yakın tarihlerde not değiştirdiklerini görebilirsiniz. Kronolojik tablo aşağıdadır.

not-kararlari-kronolojik

Yukarıdaki tabloda bir şey dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. S&P adeta hiperaktif bir derecelendirme şirketi. Zaman zaman ard arda notumuzu bir iki defa düşürmüş. S&P’nin not değişim kararları sayısı 13 iken FITCH 11 defa not değiştirmiş, Moody’s ise 8 defa not değiştirmiş. ama konumuz bu değil. Aşağıda 5 adet grafik veriyorum. Bu grafiklerin üzerinde ve altlarında gerekli açıklamalar bulunuyor.

1994 KRİZİ DÖNEMLERİ

bist-not-dususu-1

Yukarıdaki grafikte 1994 krizi öncesinde ve kriz sırasındaki not kararlarını ve etkilerini görüyorsunuz. 13 ve 14 Ocak 1994 tarihlerinde Moodys ve S&P not düşürdükten sonra borsada %55 düşüş var. Fakat bu durum sizi yanıltmasın. O sıralarda enflasyon %90 civarındaydı. 22 Mart 1994’de S&P tekrar not düşürüyor. Bundan sonra da %16’dan fazla düşüş var ama bugünkü bazda bunu %3 civarı olarak anlamalısınız. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde borsa günlük bazda %10-15 artıp azalabiliyordu. Bu not düşüşünden sonraki döneme baktığımızda Ama borsa izleyen 15 işlem günü içinde %100 yükseliyor.  S&P durmuyor ve 5 Nisan kararlarına rağmen 29 Nisan 1994’de tekrar not düşürüyor. Bunda da iki gün içinde %11 civarında geri çekilme oluyor. Dip görüldükten sonraki 5 günde %25’in üzerinde yükseliş oluyor. 2 Haziran’a gelindiğinde Moodys de notumuzu düşürüyor ama borsa hiç düşmüyor ve izleyen 2 haftada %30’ya yakın yükseliş oluyor. Bu grafikte 5 adet not düşürme kararı var ve iki tanesi Ocak ayında geliyor ve borsa düşüyor. Diğer üçünde ise düşüşler sadece 2 gün sürdükten sonra, borsa düştüğü yere kısa sürede geliyor.

1996 ve 1997 YILLARINDAKİ NOT DÜŞÜŞLERİ

bist-not-dususu-2

Yukarıdaki grafikte gerekli açıklamalar yapılmıştır. Bu grafikte görüldüğü üzere, not düşüşleri sonrasında sadece 1-2 gün düşüş olduktan sonra borsanın düşüş öncesi seviyeye çok kısa sürede (2-3 gün) yükseldiğini ve yükselişini devam ettirdiğini görüyoruz.

2001 KRİZİ ve NOT DÜŞÜŞLERİ

bist-not-dususu-3

Yukarıdaki grafikte 2001 krizi var. Aslında grafikte bir hata yapmışım. Kurlar 21 şubat’ta dalgalanmaya bırakıldı ama 19 Şubat tarihinden başlayarak Merkez Bankası’ndan çok yüksek seviyelerde döviz kaçışı oluyordu. 21 Şubata kadar  döviz kurları bant içinde dalgalanırken, 21 Şubatta serbest dalgalanmaya geçildi ve 23 Şubat 2001’de yine S&P en erken davranarak notumuzu düşürdü. Ama beklenen olmuş ve serbest dalgalı kura geçmiştik. S&P not düşürse de izleyen 5 gün içinde borsa %15’in üzerinde değer kazandı. Daha sonra, bankalara el koymalar başlayınca borsa yeniden düşüşe geçti ve 7000 seviyelerine kadar geriledi. Dip görüldükten 2 gün sonra bu sefer FITCH notumuzu düşürdü. Ama izleyen 7-8 günde borsa yükselişine devam etti. S&P boş durmadı ve 17 Nisan 2001’de notumuzu tekrar düşürdü. Borsa bunu da takmadı. Sadece bir gün düşüş yaşadıktan sonra izleyen 10 işlem gününde 9 bin seviyelerinden 13 bin seviyesine çıktı ki; yüzde 40’a yakın artıştan bahsediyoruz. O yıllarda enflasyon %50 civarlarında seyrettiği için borsanın kısa sürede %40 yükselmesi garip değildi. 2 Ağustos 2001’de FITCH yeniden not düşürdü. Borsa 2 hafta içinde 10 binden 9 bine düştü. Bu seviyede dip yaptı. Yani %11 civarında gerileme vardı. Fakat dip görüldükten sonraki 2 hafta içinde düşüşün tamamı geri alındı.  O günleri hatırlayanlar vardı. Kriz sonrası 60 bin bankacı işsiz kalmış, işsizlik %15’lere yükselmiş ve seçim tartışmaları başlamıştı. Kimse önünü göremiyordu. Bu grafikte 4 adet not düşüşü var. Bunların ilk üçünde borsa sert yükselişler yapmış, sadece son FITCH kararından sonra 2 hafta gerileyip sonraki  2 haftada eski seviyesine gelmişti (Bu grafiklere bakınca insanın “notumuz düşse de mal alsak” diyesi geliyor:)) )

MART 2003 TEZKERE KRİZİ

bist-not-dususu-4

Ak Parti henüz yeni iktidar olmuş ve kucağında tezkereyi bulmuştu. 2 Mart 2003 pazar günü Mecliste ABD askerlerinin Türkiye topraklarından Kuzey Irak’a geçmesi konusundaki tezkere oylandı ve Meclis tezkereye izin vermedi. O sırada Türkiye’ye ABD tarafından 26 milyar dolar yardım yapılması bekleniyordu. Uluslararası arenada Türkiye’nin bu pazarlığı eleştiriliyordu. Hatta ABD Başkanı George Bush, 26 milyar dolarlık anlaşma konusunda “Teksas’a pazarlığa gelenler, donunu bırakıp giderler” mealinde bir laf etmişti.  Piyasalar ve kamuoyu tezkerenin geçeceğine kesin gözüyle bakıyordu. Ama Meclisten geçmemesi, borsanın 1 günde 11.500 seviyesinden 10 bine kadar %15 düşmesine neden olmuştu. Ardından yeni bir tezkerenin Meclise gönderileceği sepkülasyonları yapılırken, borsa yükselmeye başladı. Fakat Türkiye’nin 5 katrilyon (şimdiki para ile 5 milyar TL) tutarında borç geri ödemesi vardı. Hatta o sırada rahmetli Salih Neftçi, parayı bankada tutmak bile riskli diye yazmış ve daha sonra hakkında soruşturma açılmıştı. Yani Türkiye default olabilirdi. Fakat ihale sabahı sayın Ali Babacan bir açıklama yaparak ABD ile 26 milyar dolarlık anlaşmanın hala masada olduğunu söyleyince, borsa yükseldi ve o gün saat 14:00’de ihale sorunsuz geçti. Ama Türkiye ile ABD arasında 7 saat fark vardı ve biz ihaleyi yaparken ABD’de sabah 07:00 idi. Saat 10:00’a doğru ABD savunma bakanı Ali Babacan’ın açıklamalarına karşılık, “ne anlaşması, anlaşma falan yok” dedi. Bunun üzerine borsa düşüşe geçti ve 10.500 seviyelerinden 9 bin seviyelerine kadar geriledi (şimdiki rakamlarla 105 binden 90 bine gerilemiş gibi…) 25 Mart 2003’de FITCH notumuzu düşürdü ama her türlü olumsuz beklenti zaten fiyatların içindeydi. Borsa sert bir artış yaparak 10 işlem gününde verdiğinin tamamını geri aldı. Bu arada S&P ve Moodys’in hiç bir şey yapmadan beklemesi ilginçtir. Borsanın yükselişine sebep olan en önemli gelişme ise ABD’nin 1 milyar dolar hibe vereceği veya 7 milyar dolar kredi açacağının açıklanmasıydı. Türkiye istediğini seçecekti. Uluslararası fonlar mesajı almıştı. Üstelik Moodys ve S&P’den ses çıkmamasının sebebi bence ABD yönetiminin onların kulaklarına bir şeyler fısıldamasıydı. Türkiye’nin hala jeopolitik önemi ortadaydı ve ilerleyen zamanlarda Türkiye’ye çok ihtiyaçları olacaktı. Moody’s ve S&P’nin o sırada susmasının tamamıyla siyasi çıkarlar için olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak bu grafikte bir tane not indirimi var ve bu not indiriminden sonra borsa çok sert yükselmiş.

15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİ ve ŞU ANKİ DURUM

bist-not-dususu-5

 15 Temmuz sonrasında neler olduğunu zaten biliyorsunuz. Yine S&P hiperaktif bir şekilde notumuzu düşürdü. Ardından da cuma gecesi Moodys notumuzu düşürdü. Grafik üzerinde görüşlerimi aktardım. Moodys kararı sonrasında borsada ne olur? Bu soruya aşağıda değineceğim. Bundan önce bir de dolara bakmak lazım. Çünkü doları da soruyorsunuz.  Fakat Dolar için 2001 sonrasına baktım. Bunun sebebi, 2001 öncesinde (1994 krizini saymazsak) dolar bant içinde dalgalanıyordu.  Aşağıda dolar grafiklerini alt alta verdim ve üzerinde açıklamalar bulunuyor. Ayrıca açıklama yapmama gerek yok. O dönemlerdeki genel koşulları zaten yukarıda anlattım.

2001 KRİZİ DÖNEMİNDE DOLAR/TL KURU

dolar-not-dususu-4

TEZKERE KRİZİ DÖNEMİNDE DOLAR/TL KURU 

dolar-not-dususu-3

15 TEMMUZ SONRASI DOLAR/TL KURU

dolar-not-dususu-5

II: BÖLÜM – BORSADA ve DOLARDA NELER OLABİLİR?

Şimdi gelelim en önemli soruya…. “borsa ve dolar ne olacak?”. Herhalde yukarıdaki grafiklerden ve analizden sonra kafanızda biraz şekillenme olmuştur. Fakat bu grafikleri herkes farklı algılayacaktır.  Ben kendi görüşlerimi sizlere sunacağım ama lütfen herkes kendi görüşüne göre hareket etsin.  Öncelikle bazı tespitleri yapalım.

  1. Geçmişe bakıldığında Ocak 1994 dönemindeki iki not indirimi hariç, diğer not düşüşlerinde borsa izleyen 3-4 hafta içinde hep daha iyi seviyelere gelmiş.
  2. Borsa üzerindeki etkisi açısından bakıldığında, not indirimleri tek başına düşünülmemeli ve sırada borsada nasıl bir hava olduğuna bakılmalı. Eğer not indirimi beklenen bir şey ise, en kötü gerçekleşmiş oluyor ve borsa bundan sonra artışa geçiyor.
  3. Olumlu ya da olumsuz hangi olay olursa olsun, olayın niteliğinden ziyade olayın beklenen bir sonuç mu? yoksa beklenmedik bir sonuç mu? olduğuna bakmak gerekiyor. Yukarıdaki not düşüşlerinin birçoğu genelde piyasa tarafından beklenen gelişmelerdi. Ama S&P’nin üst üste not düşürmesi çok beklendik değildi.
  4. 15 Temmuz sonrasında S&P’nin not düşürmesi bekleniyordu ve zaten darbe girişimi sonrasında borsadaki düşüşün devam etmesinin nedeni bu beklentiydi. Ama S&P not düşürdükten sonraki ikinci günde yükseliş başladı.
  5.  Tam bu noktada Moodys’in not düşürmesi bekleniyor muydu? sorusunu sormak gerekiyor. Bu sorunun cevabı karışık.  Aslında Moodys konusunda piyasa notun düşebileceği endişesini sürekli yaşıyordu. Fakat  Moodys’in 20 Eylül’de yaptığı açıklama bir anda bu son not düşüşünü sürpriz hale getirdi. Eğer 20 Eylül’deki açıklama olmasaydı, bu not düşüşü çok sürpriz olmayabilirdi. Ama zamanlama açısından kesinlikle “beklenmedik” olarak tanımlanmalıdır.  20 Eylül’deki açıklamayı bu yüzden kesinlikle kasıtlı buluyorum ve bilgi manipülasyonu yapıldığını, bunun da suç olduğunu düşünüyorum.  Ama konumuz borsa üzerindeki olası etkisi olacaktır.
  6. Tespitlere devam edelim… Büyük bir fon çıkışı olur mu? Büyük ve kurumsal fonlar ve yatırım bankalarının bir ülkeye yatırım yapabilmesi için en az iki tane derecelendirme kuruluşundan “yatırım yapılabilir” notuna sahip olması gerekiyor. Bu yüzden bu not düşüşü sonrasında borsaya ve tahvil ve bono piyasasına etkisinin çok sert olması bekleyenler var. Fakat unutmayalım ki; büyük kurumlar küçük yatırımcı gibi hareket etmezler. Acaba Moodys not düşürür mü düşürmez mi? sorusunu pek sormazlar ve eşeklerini sağlam kazığa bağlarlar. Bu yüzden bu kurumlardan çok sert çıkış beklemiyorum. Sadece “Nasıl olsa Ekim ayında  kararı öğreneceğiz” diyerek bir kısım fonlarını çıkmamış olan kurumlardan satış gelecektir.
  7. Bu tür zamanları bekleyen ve ciddi kâra dönüştürmek isteyenler ise açığa satış vs yollarıyla başlayıp, daha sonra da yeniden alıma geçerek fırsata çevirmeye çalışırlar.
  8. Küçük yatırımcı ise önünü göremediği için volatilitenin artmasına neden olur ve ani kararlar verir. Düşüş devam ettikçe stres artar ve stres artıkça kötü beklentiler ağır basmaya başlar. Herkes çok kötümserdir. Bir yerde dayanamayıp satar. O bölgelerde işlem miktarı ciddi biçimde artar. Herkesin sattığı noktalar genellikle diplerde işlem miktarının en çok arttığı yerlerdir.

Bu tespitlerden sonra cevabım kısa olacak. Borsada ilk anda 75.000-77.5000 aralığına gerileme bekliyorum. İlk yarım saatte görülecek olan dip seviyeyi izleyin. İlk yarım saatte görülen dip seviyenin altına düşüş başlarsa, o dip seviyeye kadar olan düşüş miktarının %30’u ile %50’si  kadar daha geri çekilme beklenebilir.  Örneğin endeks geçen hafta 79.756 seviyesinden kapanmıştı. İlk yarım saatte görülen dip seviye 77 bin ise bu durumda 2756 puan düşüş olmuş demektir. Eğer 77 bin aşağı geçilirse 2756’nın %30’u  820 puan ve %50’si 1350 puan civarındadır. Yani ilk dip seviye olan 77 bin aşağı  geçilirse ekstra 800 ile 1350 puan daha düşüş olabilir.

Eğer ilk   yarım saatte 77 bin dip olmuşsa ve düşüş miktarının %25-40’ı kadar yukarı yönlü bir tepki olursa, yani 550-1150 puan arasında bir tepki olursa o tepkide satıp, daha sonra alttan almaya çalışmak daha mantıklı olur.

Eğer ilk yarım saatte örneğin 76 bin görülürse bu durumda 3756 puan düşüş olmuş, eğer 78 bin dip olmuşsa, bu durumda 1756 puan düşüş olmuş demektir. Bu durumlarda yukarıdaki hesapları tekrar yapmanız gerekir.

Sonuca bağlamak gerekirse, endeksin 75.000 ile 77.500 aralığında bir yerlere gerilemesini bekliyorum. Moodys etkisi birkaç gün sürebilir. Fakat, bunun sonrasında 60-65 binler veya 50 binler bence abartılmış rakamlardır. Dünyada negatif faiz var ve para getiri arıyor. Zaten Türkiye’ye gelmiş yabancılar Türkiye şartlarını çok iyi biliyorlar. Biraz fon çıkışı olsa da, 60-65 binlere gerileme için ekstra olumsuz olaylar olması ve Amerika’nın başka çelmeler takması gerekir. Bu çelmeler neler olabilir? Örneğin, Zarrab davası konusunda kara para konusunu sebep göstererek Türk Bankalarına ceza verebilirler. Fakat bunun olması için, davanın belirli bir aşamaya gelmesi gerekir. Başka dışsal faktörler olabilir mi? Evet örneğin FED faiz artırırsa bunu olduğu zaman değerlendirmek gerekir.

Dolar/TL konusunda ise, doların  3.00-3.05 arasına yükseleceğini ve bu seviyelerde bir bant oluşturacağını sonrasında da eğer yeni olumsuz gelişmeler olmazsa izleyen 1-2 hafta içinde yeniden 3 TL’nin altına gerilemesini bekliyorum.

Hepinize stressiz bol kazançlı bir hafta olmasını dilerim. Paranız sağlığınızı bozmasın… 

NOT: Dünkü yazımda bugün için youtube’dan canlı yayın yapacağımı belirtmiştim ama zaten anlatacağımı yukarıda anlattım. Sabahtan beri çok yoruldum. Beni affedin. Yarın piyasalar açıldıktan sonra saat 11:00 civarında seans içi yorum vereceğim. 

“Moody’s Kararı Sonrası Borsa ve Dolar’da Nasıl Bir Seyir Görebiliriz?” ile ilgili 3 yorum

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir