Geçen hafta içinde borsada net bir yön oluşmadı. Ukrayna stresi ile haftaya sert bir düşüşle başlayan BIST-100 endeksi hafta içinde bu stresin ortadan…
Geçen hafta içinde borsada net bir yön oluşmadı. Ukrayna stresi ile haftaya sert bir düşüşle başlayan BIST-100 endeksi hafta içinde bu stresin ortadan kalkmasıyla bir ara 64 bin seviyelerinin üzerine kadar yükselse de, 63 bin üzerinde bir haftalık kapanış yaptı ve haftalık getiri yüzde 0.87 oldu. Geçen haftaki yorumlarımda da belirttiğim üzere, yukarı yönlü hareket sırasında, işlem hacminde ani çok büyük artışlar olmuyordu ve daha sakin bir seyir izliyorduk. Bu da yükselişin daha sağlıklı olduğuna dair bir sinyaldi. Fakat Cuma günü, işlem hacmi artarken, düşüş geldiğini ve bu düşüşün de sert olduğunu gördük. Endeks 64.150 seviyelerini bir iki defa test etse de 64 bin üzerindeki hareket kalıcı olmadı. Büyük olasılıkla hafta sonu riskini almak istemeyenlerin satış baskısı nedeniyle oluşan bir gerilemeydi.
Bu haftaya başlarken, yurt dışındaki havanın hiç de hoş olmadığını görüyoruz. Çin’de açıklanan Şubat ayı ihracat ve ithalat verileri Asya cephesinde moralleri bozmuş durumda. Çin’in ihracatı aylık bazda yüzde 18.1 düştü. Ayrıca Rusya Ukrayna gerginliği yeniden sahnede. 16 Mart’ta Kırım’da referandum var ve Kırım Rusya’ya bağlanabilir. Gergin hava nedeniyle, Asya borsalarında yüzde 1’in üzerinde düşüşler var. Çin borsası yüzde 2.31 aşağıda bulunurken, Japonya yüzde 1.02, Hong Kong yüzde 1.94, G.Kore yüzde 1.03 ve Hindistan da yüzde 0.20 aşağıda bulunuyor.
ABD borsaları Cuma gününü hafif yükselişle kapatmışlardı. Fakat bu sabah ABD vadeli endeksleri Cuma gününe göre yüzde 0.30-0.35 aralığında ekside bulunuyorlar.
Bu şartlar altında bizim borsanın da cuma gününe göre düşüşle açılmasını bekleyebiliriz. Daha önceki yorumlarımda vurguladığım üzere, 62.650 seviyesinde endeksin bir desteği var. Fakat geçen haftaki hareketler ve borsanın yukarı yönlü hareketlerinin cılız kalması bu desteği bu hafta için zayıflatıyor. Bu haftadan itibaren seçim riski fiyatlara daha net yansımaya başlayabilir. Seçimden hangi sonuç çıkarsa piyasalar açısından nasıl bir sonuç doğurur sorusu ise önemli bir bilinmezlik olarak karşımıza çıkıyor. Şu sıralar anketlere ilişkin olarak çok fazla öngörü yapmak mümkün değil. Kuşku yok ki; AK Parti’nin alacağı oy oranı geleceğe ilişkin yeni soruları da gündeme getirecektir. Seçim sonrasındaki en büyük belirsizlik, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler olacaktır. AK Parti’nin geçmiş yerel seçimdeki oy oranı yüzde 38.2 civarındaydı. Bu oyun altındaki bir oy, parti içerisindeki dengeleri de etkileyebilir. Dolayısıyla piyasaların önünde çok fazla belirsizlik var ve piyasa bu belirsizliği sevmez. Bu nedenle seçime kadar olan sürede piyasalarda sağlıklı güçlü yükseliş trend oluşması çok zor. Yatırımcı yeni riskler alırken seçici olmalı.
Cuma günü tahvil ve bono piyasasında gösterge faizin yukarı hareket yaptığını ve 11.03 seviyelerinden 11.17 seviyesine kadar arttığını gördük. Dış piyasalardaki gerginlik ve ABD’nin tahvil alımını azaltma programında bir değişiklik beklenmemesi, bizde de faizleri yukarı itiyor. Bugün gösterge faizin yüzde 11.00 ile 11.25 arasında olmasını bekleyebiliriz.
