Spazm ve Emboli Riski

2001 krizinden sonra, dünyadaki krizleri incelemeye başlamıştım. Kafamda basit bir soru vardı; “Bu kadar eğitimli ve önemli beyinler ekonomideki krizleri neden önceden göremiyorlardı?”

2001 yılından 2006 yılına kadar araştırdım. Dünyada yaşanmış birçok krizi incelemeye başladım. 42 ayrı krizin incelemesi bittiğinde, kafamdaki resim netleşmeye başlamıştı. Bu sırada birçok ekonomistin yazdığı makaleleri okuyordum ve henüz daha hiç kimse kendisini tanımazken, Nouriel Roubini’nin ve Sebatian Edwards’ın makaleleri dikkatimi çekmişti. Amerika’da büyük bir kriz bekliyorlardı.  Makalelerin ayrıntılarına girdiğimde ise ABD’deki mortgage sisteminin nasıl işlediğini anladım. Burada tam bir ponzi oyunu vardı ve bir halka yerinden koptuğu anda, sistem darmadağın olacaktı. İşte bu yüzden 2006 yılının Kasım ayında bitirdiğim “Para Harekatı” isimli kitabımda ABD’de bir kriz çıkıyordu ve bu da mortgage sisteminden çıkıyordu (Kitabımın PDF dosyasını buradan indirebilirsiniz..) O sırada haftalık para dergisinde köşe yazıyordum ve hem Roubini’nin hem de Sebastian Edwards’ın görüşlerini 6 hafta arka arkaya bu dergide yazdım.

13 Nisan 2008 tarihli para dergisindeki yazımın başlığı “Yeni Yıla Girerken Umutsuz Olmayalım” şeklindeydi. Sanki 2008 yılı bitmiş ve 2009 yılının ilk haftası için yazı yazıyormuş gibi yaptım ve 2008’in Eylül’ünde tüm dünyada patlayan büyük krizin tüm ülkeleri etkilediğini ama geleceğe ilişkin olarak “umutsuz olmayalım” demiştim. Çok iddialı bir yazıydı. Bu yazıyı yazmama sebep olan şey ise, IMF’nin yayınladığı bir rapordu. Bu raporda ABD’de sub-prime mortgage’larda aylık ödemelerini yapamayanların sayısının 600 bine ulaştığı yazıyordu. Daha 3 ay önce 300 bin olan sayı 600 bine fırlamıştı. Kendi kendime eğer bu ivmeyle giderse zaten ponzi oyunu olan mortgage sisteminin en geç Eylül-Ekim ayında çökeceğini öngörmemdi. O sırada ABD ekonomisinde her şey yolundaydı ve ekonomi büyüyordu. ABD’de faizler %5.25 düzeyindeydi. Nitekim Eylül 2008’de mortgage sistemi çöktü, Lehman Brothers battı ve ABD’nin iki büyük mortgage şirketi kamulaştırılmak zorunda kalınırken, 1.4 trilyon dolarlık kurtarma paketi ile dünya finans sistemi uçurumun eşiğinden döndü.

Ekonomilerde krizleri önceden görebilir miyiz? sorusu çok önemli bir sorudur. Yukarıdaki paragrafı okuyan biri; “Adama bak, bir tane rapora bakmış ve krizi tahmin etmiş bu kadar kolay mı?” diye düşünebilir. Bu şekilde düşünmekte haklıdır. Çünkü Kaos Teorisini ve kaotik dinamikleri bilmez. KAOS teorisi krizler konusunda ufkumu açan en önemli teoridir. KAOS teorisine göre, basit bir gelişme, haber veya piyasa hareketi, çok ciddi krizleri yaratabilir. KAOS teorisinde buna “kelebek etkisi” adı veriliyor. Unutmayınız ki, finansal piyasalar kaotik dinamiklere sahiptir. Trendler çok önemsiz gibi görünen bir gelişme yüzünden çok kısa süre içinde terse dönebilir. Örneğin depremlerin dinamikleri de kaotiktir. Yer altında bir küçük bir taşın yerinden oynaması çok büyük bir depremi tetikleyebilir. Bildiğiniz üzere, bir depremi önceden tahmin etmek neredeyse imkansızdır. Birçok deprem uzmanı; “İstanbul’da 30 yıl içinde büyük bir deprem olacağını” söylüyorlar ama, zamanlama yapmak neredeyse imkansızdır.

Ekonomilerin dinamikleri de kaotiktir. Bazen hiç önemsenmeyen veya üstünkörü geçilen bir gelişme, krizleri tetikleyebilir. Bu konuda birçok kriz örneğini Para Harekatı isimli kitabımda anlatıyorum. Bu kitap içindeki en ilginç krizlerden biri Asya krizidir. Kriz öncesinde yatırımlar ve büyüme oldukça yüksek. Kriz geçiren Asya ekonomilerinin hiç birinde bütçe açığı olmadığı gibi bütçe fazlaları var. Yani  ekonomiler büyüyor, yatırımlar GSYH’nın %40’ından fazla ve hiç sıkıntı yok. Asya krizini tetikleyen şey ise Tayland’da bir bankanın yurt dışından almış olduğu krediyi ödeyemeyip temerrüde düşmesiydi ve 1997’de Asya krizi patlak verdi. Ama 1995 yılında Paul Krugman Asya’da bir kriz çıkacağı uyarısında bulunan bir makale yayınlamıştı. Çünkü Asya ekonomilerindeki büyüme morfinli balon bir büyümeydi. Ekonomiler büyürken, firmaların verimliliği hızla düşüyordu. Paul Krugman uzun vadede büyümeyi sağlayan temel unsurun İşgücü+Sermaye verimliliği  olduğunu belirtiyor ve Asya ekonomilerinde bu verimliliğin hızla aşağı gittiğini, dolayısıyla yüksek büyüme oranlarını hızla düşeceğini söylüyordu. Nitekim 1997’de bunlar oldu ve Krugman Nobel ödülü aldı.

Şimdi “tüm bunları neden anlattın?” diye sorabilirsiniz. Hem kitabımda hem de yazılarımda ayrıntılı anlatmıştım. Dolar ve faiz, ekonominin  büyük ve küçük tansiyonudur. Enflasyon ise vücudun ateşini gösterir. Aşağıdaki iki grafik gösterge faizi (soldaki) ile 10 yıllık tahvillerin faizini (sağdaki) gösteriyor. Gösterge faiz 2010 yılından beri gördüğü tüm zirveleri geçti. 10 yıllıklar için 2012’den beri veri var ve burada da tarihi rekorlar kırıldı. 2 yıllık gösterge faiz 13.62 seviyesine gelirken, 10 yıllık faizler de 12.33 seviyesine oturdu.

Ekonomi yönetimi bilmeli ki, vücudun ateşi artarken hem faizler hem de kurlar birlikte artıyor.  Bunlar önemli sinyallerdir. Eminim şu an bunları önemsemeyecek ve geçici olduğunu söyleyeceklerdir, fakat krizler konusunda bilgisi ve tecrübesi olan, aynı zamanda bu ülkenin vergileri ile yurt dışında ekonomi  doktorası yapmış biri olarak bunu yazmak benim vatandaşlık görevimdir. Bunlar 2 tane basit grafik ve  geçici etkiler değil. Hastayı hemen doktora götürmelisiniz, aksi halde spazm olasılığı ve emboli atma riski var. (NOT: Dolar, Borsa ve Piyasalara ilişkin yazımı saat 11:30 civarı okuyabilirsiniz.)

“Spazm ve Emboli Riski” ile ilgili 9 yorum

  1. SAYIN HOCAM NE OLACAK BU PİYASALARIN HALİ ÇAKILDI KALDI.DÖVİZ FIRLADI. ALTIN FIRLADI ENDEKS 150 000 OLUNACAK DENİLDİ BİZLERDE ALDIK BEKLİYORUZ.BÜYÜK BİR KRİZ FALAN OLURMU LÜTFEN BİZLERE BİLDİRİRMİSİNİZ.

  2. Sizi uzun yıllardır takip ediyorum yazdığınız dergileri alırım kitabınızı da okudum yazdıklarınıza katılıyorum siz hep uyarılarınızı yapıyorsunuz ancak çok bilenlere yardımcı olmak zor Ben size uyarılarınız için ülke için yaptıklarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum

    1. Sayın Yaşar erdinç bey, yazınızı henüz okuma fırsatı buldum. Tekrar aynı cümleleri yazmama gerek yok. Mustafa Orhan beyefendinin yazdıklarına aynen katılıyorum. Allah sizden razı olsun Sağlıklı uzun ömürler(tüm sevdiklerinizle birlikte) versin. saygılar.”Emekli bir asker olarak her fırsatta yazılarınızı okumaya çalışıyorum.”

  3. Guzel yazi – Tesekkurler Yasar bey .
    Her yazin birde kisi olur ( eh ilkbahar ve guz artik mazide kaldi gibi .. ) .
    Herbirinin kendine gore guzel taraflari vardir .
    Sirada hangisi ise – kacinilmazdir gelisi ( dongu teorisi ) .
    Bekliyoruz .
    Syglr .

  4. SAYIN ÇOK DEĞERLİ YAŞAR HOCAM BEN 80 Lİ YILLARDAN BERİ BORSAYLA İLGİLENEN VE ALIP SATAN BİRİYİM , SİZİ VE KALİTELİ YAZILARINIZIDA 2000 Lİ YILLARDAN BERİ TAKİP EDİYORUM. SİZİ OLUMSUZ YÖNDE ELEŞTİRMEK HADDİM DEĞİL ANCAK HOŞGÖRÜNÜZE SIĞINARAK ŞUNLARI SÖYLEMEK ZORUNDAYIM, ÖNGÖRÜLERİNİZİ ANLATIRKEN ÖYLE TEKNİK KONULARDAN BAHSEDİYOSUNUZ Kİ BENİM GİBİ YATIRIMCILAR ANLATTIKLARINIZI ANLAYABİLMEK İÇİN ADETA BULMACA ÇÖZÜYORUZ, SİZ YAZILARINIZI SANKİ ÜLKEYİ YÖNETEN, EKONOMİYE YÖN VERENLERE YAZIYORMUŞ GİBİSİNİZ. BEN VE BENİM GİBİLER SİZDEN DAHA NET DURUM TESPİTİ ,TRENT YÖNÜ TAVSİYELERİ VE HATTA KAĞIT TAVSİYELERİ BEKLEMEKTEYİZ. MUSMUTLU GÜNLER DİLERİM

    1. Kağıt ismi vermiyorum biliyorsunuz bu durum yatırım danışmanlığına giriyor ve yasak. herkes kendi değerlendirmelerini de ekleyerek kendi yorumunu çıkarmalı. Yorumunuz için teşekkür ederim.

  5. Sn; Yaşar erdinç
    Eğitiminiz , Bilginiz ve kariyeriniz ortada …. Siz çok iyi bir ekonomist ve para piyasaları mensubusunuz.. Küçük yatırımcıya verdiğiniz sürekli bilgi akışı , analiz ve yorumlar medya , mevzuat ve denetim kuralları kapsamında değerlendirildiğinde mükemmel.. Sizden bir şeyler öğrenmemek imkansız. Sizi takip edenlerin yeterince faydalanıp başarılı olmalarını isterim. Takip etmeyenlere ise önerim acilen sizi takip edip faydalanmalarıdır.. Üstelik ücretsiz.. Yine güzel ve yerinde bir yazı.. Kendi adıma bu platformda bir kez daha teşekkür ediyorum.. Bilgi analiz ve yorumlarımı en önemlisi son kararlarımı sürekli sizin ile çek ediyorum.. Takip ve çek ettiğim az sayıda kişiden birisiniz. Sanırım beni hatırladınız.(Eğitici bülten)
    Sevgi ve Saygılarımla..

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir