Çetin Ünsalan – Yollardaki sahte trilyonlar

Ülkede kafa kumar ekonomisine dönüştüyse, çarpıklığı hayatın her alanına sirayet ediyor. Bir araştırma yaparken önüme bir ilan düştü. İlan borsa mantığı içerisinde hazırlanmış, okların hepsi yukarı yönlü yeşil ile ifade edilen taksi plaka fiyatlarıydı.

 

Şimdi borsa sonuçları gibi verilen ilanlardaki fiyatları eski ve yeni değerleriyle paylaşayım: Taksi plakalar: Alış: 1 milyon 510 bin TL (1,5 trilyon TL), satış: 1 milyon 530 bin TL (1 trilyon 530 milyar TL). Kiraya alma 6 bin TL (6 milyar lira) , kiraya verme 5 bin 750 TL (5 milyar 750 milyon TL)

 

Şimdi diyeceksiniz ki 6 bin TL’ye alıp, neden 250 TL aşağısına kiralar? İşte burada da devreye hava parası giriyor. Daha yeni bir taksi şoförü plaka kiralamak istiyor ve 6 bin 300 TL kira, 13 bin TL de hava parası istiyorlar. Peki bu paralar kayıtlı bir biçimde mi ortalıkta dolaşıyor?

 

Hemen aklıma ‘olası banker faciası’ diye program yaptıktan bir iki gün sonra, Oto Center’da batan ve herkesi batıran Ceylan Oto vakası geliyor.  Programda o gün konuğum olan Nakliyat-İş Sendikası Şoförler Temsilcisi Hüseyin Evcimen’i arayıp olayı değerlendirmesini istedim. Yanıtı şuydu:

 

“Felaket çok yakında… Hem de Oto Center’ın göbeğinde üçüncü, dördüncü Ceylan Oto vakası yaşanabilir. Oto Center’ın acil olarak mali denetim altına alınması gerekir. Sonuçları itibariyle banker faciasını geçebilir. Taksicilik ve taksi plakası bitebilir.”

 

Buralarda işler o kadar ilerlemiş ki, bir başka ilanda da yurtdışından plaka almak isteyenlere, yurtdışı ehliyetlerini bir günde Türk ehliyetine çevirme sözü verilebiliyor. O da bir başka ilanda karşıma çıktı. Oysa kanun ve şartname, sadece taksi esnafının tek bir plaka sahibi olabileceğini belirtiyor. Gerçek plaka sahibi esnaf ise İstanbul’da 3 bin kişiyi geçmiyor.

 

1991 yılından beri taksilerde plaka tahsisi yapılmıyor. Son dört yıllık rakamlara göz attığınızda plaka fiyatları yüzde 150, kiralar yüzde 100 arttı. Fakat taksimetredeki artış sadece yüzde 25. Maliyetleri düşündüğünüzde bu kadar az para getiren bir iş nasıl olur da değer kazanır?  Maliye’nin bunu sormak hiç aklına gelmiyor mu?

 

İstanbul’da 17 bin 395 taksi plakalı hizmet veren var. 1991 senesinden beri plaka tahsisi de yapılmadığına göre, bu insanlar neyi kiralıyor? İşte burada da çift plaka, yani sahte plaka devreye giriyor. Sektörden insanlarla konuştuğumuzda 2 bin kişi aynı anda kiraladıkları plakaları geri verseler veya galeriden aldıklarını satsalar, skandal kriz boyutunda ortaya çıkar görüşünde. Maliye bunları görmüyor mu?

 

Aynı durum minibüs ve servis plakalarında da söz konusu… Servislerde ortalama 1,5 milyar TL, minibüslerde ise 1,2 milyar TL konuşuluyor. Olay tam bir ranta dönmüş; ama bu rantı kim yiyor? Borsa İstanbul’u SPK ile denetim altına alan hükümet, burada oluşan borsayı yok mu sayıyor? Peki burada kimler işlem yapıyor? Maliye hiç merak etmiyor mu?

 

Sonra aklıma korsan taksiler geliyor. 1991 yılından beri nüfusa göre artırılmayan taksi plaka gerçeği, ekonomik krizler, trilyonluk plakalar fotoğrafı tamamlıyor. Ardından Ekonomi Gazetecileri Derneği yönetimi olarak, İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ı ziyaretimizi anımsıyorum.

 

Orada kendisine ‘bu insanlara Somalili korsan muamelesi yapılıyor. Oysa hemen hemen tamamı müflis işadamı… Bunlardan ekipler kurup, maaş verip, ülkenin muhtelif yerlerine götürün. Nasıl iflas ettiklerini anlatsınlar? Bilgiden daha değerli sermaye yoktur” dediğimi ve İTO Başkanı’nın da ‘harika fikir’ deyip, aradan aylar geçmesine rağmen ortadaki sessizliğini anımsıyorum.

 

Hepsini alt alta koyduğumda da tek bir sonuca varıyorum. Bu zihniyet ne kayıtlıyı yönetebiliyor, ne de kayıtsızı… Tek bir kural var. Altta kalanın canı çıksın. O da genellikle vatandaş ya da bu konuya özel yorumladığımızda da şoför veya gerçekten plaka sahibi taksici esnaf oluyor.

 

Aslında bir şey daha yapıyorlar. Bu yolla gerçekten taksici olanları kötüleyip, kötü gösterip adrese teslim ihaleyle verilen çağrı merkezi sistemine ve belki de tekel haline dönüştürüp satmayı planladıkları İspark’a ortam hazırlıyorlar. Maliye uyuyor ya da uyuyormuş gibi yapıyor olabilir. Ama gören, resmin sonunu görüyor.

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir