Borsadaki Dinamikler ve Son Durum

Geçen hafta Barış Esen’in sunduğu “küresel piyasalar” programında sizlere biraz daha ayrıntılı bir yorum ve analiz vereceğimi belirtmiştim fakat, dün bu yorumu verme imkanım yoktu. Bu nedenle tüm okuyucularımdan özür diliyorum. Bazı sorulara kısa ve öz cevaplar vermeye çalışacağım.

Borsa endeksi 5 cent (ya da dolar) seviyesine gider mi?

– Bu konuda TV Barış Esen’e de söylediğim üzere aslında endeksin, 5 dolar seviyesine yeniden gitmesi için  yeterli sebep var ve şartlar uygun. Kimse düşen petrol fiyatlarını küçümsemeli.  Çünkü Türkiye’nin en zayıf karnı olan Cari açık ve enflasyon problemini çözecek en önemli gelişme olduğunu vurgulayalım. Eğer  Sadece ekonomik koşullara bakıyor olsaydık ve Para politikasının da bu şekilde devam edeceğini varsaysaydık, kesinlikle hedefin 5 dolar seviyesi olduğunu söyleyebilirdim. Ama bazı çekincelerim var. Çünkü şu an dışsal bir olumlu şokla (Petrol fiyatlarındaki sert düşüş) ortaya çıkan beklentiler çok olumlu. Fakat asıl sorulması gereken soru bu beklentiler fiyatlara ne kadar yansıdı? sorusudur. Şu an acaba enflasyonun 2015 ilk yarısı içerisinde yüzde 6’ya düşmesini beklemeyen var mı? Bence piyasa profesyonelleri arasında pek yok.  Yani enflasyondaki düşüş ve cari açıktaki (Cari açığın GSYH’nın yüzde 5’inin altına düşmesi) beklentisi fiyatlarda içeriliyor. Tüm bunlar olurken endeks dün 3.88 dolar seviyesinden kapandı. Yani 5 dolar seviyesine oldukça uzağız.  “5 DOlar olur mu?” senaryosundaki en önemli sıkıntı ekonomi yönetiminin Haziran seçimlerinden sonra çok büyük bir olasılıkla değişecek olmasıdır. Sayın Babacan tekrar dışarıdan Bakan olarak atanır mı sorusuna benim cevabım “hayır” şeklindedir. Böyle bir olasılık kaldığını düşünmüyorum. Şu an var olan hazine ve Merkez Bankası yönetiminin seçim sonrasında tümden değişmesini bekliyorum. Bu yönetim son 12 yıldır (bazı ara kesintiler olsa da) ekonomiyi yöneten ve yüzdüren ekiptir. Yüzdüren diyorum çünkü eğer 2012 başında faizler hızla yüzde 12.5 seviyesine artırılmamış olsaydı, şu ana kadar çoktan krize girmiştik. Ya da 2014 başında bir defada yapılan 4-5 puanlık faiz artırımı olmasaydı, dolar/TL kuru 3 liraya kadar gidebilirdi. Bunun adı da kriz olurdu. Makro ihtiyati tedbirler yerli yerinde ve zamanında oldu. Adeta ekonomi ve finans alanındaki gelişmeleri milimetrik ölçerek kararlar alan bir Merkez Bankası var. BDDK’nın aldığı kararlar da etkili olmuştu.

Kısaca vurgulamak gerekirse Hazine ve Merkez Bankası yönetimi 12 yılda rüştünü fazlasıyla ispatladı. Yeni ekip kim olacak ve ne yapacak? Bunu şu an speküle etmenincanlamı yok ama bildiğimiz birşey var ki; çok büyük bir olasılıkla tecrübesiz bir ekip olacak. Daha doğrusu denenmemiş bir ekip olacak. Beklenilen ilk ve en önemli aksiyon da faizlerin hızla düşürülmesi şeklinde ortaya çıkacaktır. Yani Bankaların kârlılığına katmer katmer yağ sürülecek ve faiz lobisi dedikleri bankaların kârlarının çok hızlı artmasını sağlayacaklardır. Bu bankalar da düşük faizle kredi pompalayacaklardır. Tabi ki madalyonun diğer yüzü de var. Şu an yüksek oranda döviz borçlu olan firmalar bu tür bir durum karşısında eğer döviz kurları fırlar ve tutulamazsa ayakta kalabilirler mi? Daha doğrusu en önemli soru, firmalarımız döviz kurları kaça yükselene kadar dayanabilirler? sorusudur. Bence bu soruya henüz cevap verilmiş değil.

Sonuç olarak ekonomi yönetiminde radikal bir değişiklik beklemiyor olsaydım, bu yıl içinde 5 dolar seviyesini hedef olarak verebilirdim ama şu an veremem. fakat şunu söyleyebilirim ki, kısa vadede borsa için şartlar çok olumlu ve bir trend var. Bu trend oldukça güçlü bir trend olup, daha önce görülen 93 bin seviyesi büyük olasılıkla görülecektir diye düşünüyorum. Bu haftaki FED toplantısına kadar (Çarşamba akşamı saat 21:00’de açıklanıyor) piyasa biraz temkinli bir davranış gösterebilir. Ama FED toplantısı sonrasında en önemli faktörlerden biri TCMB’nin şubat ayı PPK toplantısından gelecek faiz indirimi olacaktır. Goldman Sachs bu konuda 25 baz puan indirim bekliyor. Hükumet tarafı ise en az 1 puan daha indirim bekliyor. Dolayısıyla orta vadeli perspektifi bir kenara bırakırsak, kısa vadede herşey piyasanın istediğine uygundur.

İşin bir de teknik yönü var. Yukarıda vurguladığım ekonomi yönetiminin değişme konusu fiyatların içerisinde henüz hiç yok. Teknik olarak güçlü görünen bir borsa var. İsterseniz şimdi geçmişe gidelim ve borsanın 5 doları gördüğü seviyeleri tekrar hatırlayalım. Üstte bulunan grafik yabancı takas oranlarını gösteriyor. Alttaki grafik ise BİST-100 endeksinin dolar bazındaki grafiği.

Endeks-yabtks oran 27 ocak 2015

2000 yılında endeks 4.99 doları görürken ki şartları büyük olasılıkla çok az kişi hatırlıyordur. O dönemde gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere çok büyük bir sermaye akımı vardı ve bundan biz de faydalandık. Bu sermaye akımı o kadar güçlüydü ki, borsada yabancı takası yüzde 72.5 seviyesine kadar yükselmişti. 2007 ayrıca AB’ye giriş konusunda atılan adımlar açısından önemli bir yıl olup, Ak Parti’nin yeniden seçilerek iş başına geldiği, Cumhurbaşkanı’nın seçildiği yıldı.

2010 yılının sonuna doğru yeniden endeks 5 dolar seviyesini gördü ve hatta 5.1 dolar seviyesine kadar yükseldi. En önemli sebeplerden biri ABD’de basılan paraların oluk oluk Türkiye’ye aktığı yıldı.  Dolar/TL kuru bu yılın son çeyreğinde 1.39 seviyelerine kadar gerilemişti. Bu sırada yabancı takası yüzde 68.57 seviyesindeydi. Bu sırada faizlerin yüzde 9.60 seviyelerinden yüzde 7.55 seviyelerine kadar düştüğünü gördük. Faizler düşerken borsa hep yukarı gitti. Fakat ne zamanki faizlerdeki düşüş hızlandı ve gösterge faiz 6.60 seviyelerine doğru gerilemeye başladı, işte o zaman borsada sert satışlar gördük. Çünkü piyasa bunun aşırı olduğunu ve sürdürülemez olduğunu biliyordu.

En son olarak 2013 yılının Nisan ayında Borsa 5.08 dolar seviyesini gördü. Yabancı takası en yüksek yüzde 66.4 seviyesini gördü. Buradaki en önemli etken ise Moodys’in not artırımı yapmasıydı. Bunun yanında faizler 6.60 seviyelerinden 4.65 seviyelerine kadar geriledi ve Merkez Bankası politika faizlerini yüzde 4.5 seviyesine kadar çekmişti. Aslında bu da sürdürülemez bir durumdu. Nitekim gösterge faiz 4.65 seviyelerini gördükten sonra hızla yükselişe geçti (Bernanke’nin parasal genişlemeyi bitireceğiz açıklaması, Geziolayları vs. nedeniyle.) Ardından kurlar hızla artmaya başladı ve dolar 2.40′ yaklaşınca 2014 başında radikal faiz artırımı yapmak zorunda kaldık.

Şu an yine faizler yüzde 7’nin altına geldi ve dün 6.87 seviyesindeydi. Yine faiz indirimi bekliyoruz. Dolayısıyla borsada yükseliş bir süre daha devam edecektir. Nasıl ki 2013 başında Bernanke parasal genişlemeyi son erdirebileceklerinden bahsetti, işte o zaman düşmeye başladıysak, şimdi de faizler daha da düşecek diye yükseliyoruz ve FED’in faizi artıracağına dair ilk güçlü sinyali geldiğinde bu da sürdürülebilir bir durum olmayacak.

Teknik olarak bakacak olursak, borsanın 4.05 dolar seviyesinde bir direnci var ve bu dirence doğru hareketini devam ettirecektir. Bu da aslında 93 seviyesinin üzerine tekabül ediyor. Dolayısıyla kısa vadede pozisyon bozmak için sebep yok. Teknik dinamikler endeksin güçlü desteğinin 88.500 seviyesinde olduğunu gösteriyor. Bugün için en güçlü destek 90 bin seviyesinde bulunuyor. Bu aşamada pozisyonları fazla değiştirmemek gerek. Fakat bugün ve yarın için endeksin FED toplantısı sonuçlarını beklemek üzere bir miktar rölantide kalacağını düşünüyorum. Seans içi destek 91 bin seviyesinde olup, bu seviyeye kadar gerileme normal olacaktır. Ama önümüzdeki 1-2 hafta içindeki herhangi bir zaman diliminde 93 bin test edilebilecektir. Şubat ayındaki PPK toplantısı öncesinde ise dışsal olumsuz bir şok yaşanmadıkça endeks 4.05 dolar civarında bulunan direnci kırarak 4.40-4.50 aralığındaki boşluğu doldurmayı hedefleyebilir. Bu seviye benim bu yıl içinde beklediğim en yüksek seviyedir. Dolayısıyla kağıtlarda seçici olmak şartıyla pozisyon alınarak Merkez Bankası’nın yeni faiz kararına kadar beklemede kalınabilir. Eğer bu senaryoyu bozacak bir gelişme olursa sizlere yeniden yorum vereceğim. Şu an için kafamdaki senaryoyu tümüyle aktardım. Fakat biliyoruz ki piyasa bukelamundur ve renk değiştirir. Eğer kazanmak istiyorsanız, siz de piyasa dostu olmalı ve savaş açmamalısınız. Yani siz de değişen şartlarda hemen pozisyonunuzu yeniden gözden geçirmeli ve piyasa gibi bukelamun olmak zorundasınız. Dolayısıyla yukarıda yazdığım yorum ve analiz her an değişebilir. Bir saat sonra borsa hakkında satıp çıkılmalı diye yorum bile yazabilirim. Ama borsa kafamdaki senaryo ile uyumlu gittiği sürece sorun yok. Senaryomu değiştirecek birşey olduğunda sizlere hemen yeni analiz ve yorum geçeceğimi söyleyebilirim.

Sağlıcakla kalınız, paranız sağlığınızı bozmasın.

“Borsadaki Dinamikler ve Son Durum” ile ilgili 2 yorum

  1. hocam selamlar, ben borsda kucuk yatırımcı diye adlandırdıgımız bir insanım. sizi sabahlari bugun tv de hic kacirmadan izlerdik ama bizi yoksun bıraktiniz,,, (butun yorumlarınız icin tesekkurler)
    yasar hocam sizden bir ricam olacaki hisse ismi yazarak sormak ve yorumunuzu almak istiyorum. yazdigim hisselerde kayiplarim var ve satis yapamiyorum, bekliyorum. hocam orta vadede (egeen, otkar ve netas) hakkında yorumlarınız ne olur.
    tesekkurler.

  2. iyi günler hocam.
    Adana ya da Hatay’da eğitim vermeyi düşünüyor musunuz? Teşekkürler.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir