Gırtlağına kadar borçlanıp, ekonomisini döndürme becerisini yeni para bulamadığı için hızla kaybeden Türkiye umudunu körfeze bağladı. Yağmasan da gürle derler ya; ekonomi yönetimi de satılan 101 bin 703 konutun içinde, yabancılara satılan bin 585 konut için ‘patlama oldu’ haberleri yaptırıyor.
Üstelik bu konutların gerçekten satılıp satılmadığını da bilmiyoruz. İpotekli satışlarda yüzde 17,6 düşüş olduğuna göre bankalar artık kredi vermekten imtina ediyor. O zaman peşin parayla bu konutlar nasıl alınıyor; o paraların kaynağı ne, Maliye’nin bunu araştırması gerekmiyor mu?
Düşüş yerine Araplar’a satılan konutları öne çıkarmak daha kolay. Aslında dünyada tek bir para kaynağı kalmayan, bulduğu para da maliyetini çıkaramayacak kadar pahalı olan Türkiye, her konuda ümidini Körfez’e bağladı. Elde avuçtakileri onlara satmaya çalışıyor; oradan para geleceğine inanıyor.
Güftesini Mustafa Sevilen’in yazdığı Yıldırım Gürses’in hicaz makamındaki şarkısı vardır. Ekonomi yönetimi topluca bunu söylüyor. Ne diyor şarkı?
“Körfezdeki üç beş güzel, söylesinler şarkı gazel
Bu alemde mest olalım, güzel günler ömre bedel”
Oysa aynı körfez ülkeleri için bugün Moody’s’den uyarı geldi. “Moody’s’in hazırladığı ‘GCC: Düşük Petrol Fiyatlarının Mali Ölçekleri Zayıflatması’ adlı raporda, Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerinin, düşük fiyatlara karşı harcamalarında kısıtlamaya gitmeye başladığı ve yeni gelir kaynakları elde etmek için yeni ekonomik önlemler uygulamaya hazırlandığı belirtildi.
Ancak, düşük kamu harcamalarının bu yıl GCC ülkelerinin ekonomik büyümesinin üzerinde baskı yaratacağına dikkat çekilen raporda, ‘Düşük petrol fiyatları, GCC ülkelerinin rezervlerini aşındırıp, borç seviyelerini yükselterek, kamu finansmanını olumsuz etkileyecek’ ifadesine yer verildi.”
Koyun bunun üzerine Suudi Arabistan’ın devlet tahvili ihraç ederek borçlanmasını, para aramasını ve iflas uyarıları ile karşı karşıya kalmasını. Bir de resmi buradan okuyun. Bu ülkelerden bırakın para beklemeyi, bu pazarlara mal satmamız bile azalan gelir nedeniyle sorun olmaya başladı.
Fakat iktidar buradan para bekliyor. Dünyanın dengeleriyle, para kullanarak oynayan Rockefeller Ailesi’nin petrolden, kazancın mümkün olmadığı gerekçesiyle çıkışını da bu gerçekleşmenin üzerine sos edin.
Halen düşen enerji maliyetlerine sevinmekle yetinecek misiniz; yoksa fotoğrafı doğru okuyup, bölgemizdeki ülkelerle barışmanın yolunu mu arayacaksınız? Medet umulan bölgenin kendisine faydası yok. İllegal para gelirse onu bilemem, onun da başımıza ne işler açacağını kestirmek güç. Peki ne yapacağız?
Onun yanıtını da Yahya Kemal Beyatlı’nın sözlerini yazdığı Osman Nihat Akın’ın bestesini yaptığı nihavent şarkıda bulacaksınız. Ne diyor şarkı?
“Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde.”
Özetle; geçmiş olsun…
