Yeni Haftaya Başlarken Genel Görünüm

Geçen haftaya olumlu başlayan piyasalar daha sonra elektrik kesintileri ve diğer stres yaratan haberlerle hafta içinde 80.500 seviyelerine kadar gerilemişti.

Haftanın ilk günü 2014 4. çeyrek büyüme verilerini gördük. Beklentilerden olumlu gelince piyasalar bir süreliğine olumlu hava yaşamış olsalar da, özellikle borsada kar satışı fırsatı olarak kullanıldı. Cuma günü  Mart ayı enflasyon oranlarını gördük. Beklentilerin üzerinde gelen aylık TÜFE’de ana suçlu bulundu ve yine gıda fiyatları enflasyonu beklentilerden saptıran en önemli unsur oldu. Aylık bazda 1.19 TÜFE oranıyla yıllık TÜFE geçen ayki 7.55 seviyesinden 7.61 seviyesine yükseldi.  Bu haber borsaya bir miktar satış getirse de, adeta borsanın aşağı gitmek konusunda nazlandığını ve “başka haberleri beklesem daha iyi olur” dediğini gördük. Beklenen diğer önemli haber ise ABD Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verileriydi.  TDİ verisi beklentilerin yarısı kadar gelince, piyasada olumlu bir şok yarattı. 246 bin artış beklenirken sadece 126 bin artış oldu. Cuma günkü bu haber sonrasında, borsanın 81.600 seviyelerinden 83 bin seviyesine kadar 1400 puanlık artışına şahit olduk. Bu sırada dolar/TL kuru 2.59 seviyesinden 2.5570 seviyesine kadar geriledi. Tahvil ve bono piyasasında gösterge faiz 8.80 seviyesinden 8.67 seviyesine geriledi.

Perşembe günü, İlk seansa alıcılı bir açılışla 81.431 seviyesinden başlayan BIST-100 endeksi, hükumetin yatırımları arttırmak için açıkladığı teşvik paketinin etkisiyle sanayi hisselerine gelen alımların öncülüğünde yükselişe devam etti. Sanayi hisselerinin %0.87 yükseldiği piyasalarda, banka hisselerinin %0.15 düşüş göstermesi, Perşembe gününün  en dikkat çeken görüntüsü oldu. Ayrıca sayın Davutoğlu’nun Ali Babacan’a ilişkin olarak dışarıdan bakan olarak atanabileceği mesajı da piyasaları rahatlattı.

Enflasyon oranı TCMB’nin bu ay yapacağı PPK toplantısında faiz indirme alanını kısıtladı. Aslında piyasalar bu ay 25 baz puanlık bir indirim olmasını bekliyorlardı ama, son açıklanan veri bu konudaki görüşlerin yeniden gözden geçirilmesine neden olacaktır. Aslında, enflasyonun ayrıntılarına bakıldığında çekirdek enflasyonun yüzde 0.61 olduğunu görüyoruz. Yani iç talep baskısı azalıyor. Enflasyonu azdıran şey ise gıda fiyatları. Bu arada dolardaki yükselişlerin de enflasyona katkı yaptığını vurgulamakta fayda var. Enflasyon faiz ile kontrol edilebilir cepheden gelmediği için hala TCMB’nin faiz indirme olasılığından bahsedilebilir. Fakat, PPK toplantısı öncesinde dolar/TL kurunun seviyesi de faiz kararında önemli olacaktır. Dolar/TL kuru eğer, 2.50-2.55 aralığında olursa, TCMB en az 25 baz puanlık bir indirim daha yapabilir. Fakat 10 Nisan’da Moodys’ten sonra beklenmedik olumsuz bir gelişmeyle dolar 2.60-2.65 aralığına oturursa, faizi indirmek riskli hale gelecektir. Bu nedenle şu an TCMB’nin kararı hakkında kesin bir yargıda bulunmak zor.

Gelecek haftanın gündemine baktığımızda ise, ABD’de verilerin yoğun olmadığı bir hafta olacak. Pazartesi günü Hizmetler sektörü PMI endeksi ve imalat dışı ISM endeksi açıklanacak. Bu veriler  piyasalarda yön değiştirici etki yaratmasını beklemiyorum. Salı günü Minneapolis FED başkanı Narayana Kocherlakota’nın konuşması var. Piyasa yine faizlerin ne zaman artırılabileceğine ilişkin ipucu elde etmeye çalışacaktır. Çarşamba günü iş piyasasında açık olan pozisyonları gösteren JOLT açıklanacak olup, bu veri gecikmeli aylık veri olduğundan piyasalar üzerinde güçlü bir etkisi olmayabilir. Perşembe günü her hafta olduğu gibi haftalık işsizlik başvuruları açıklanacak.

Fakat bu hafta  en önemli haber Moodys’ten gelecek. 10 Nisan Cuma günü Türkiye’nin kredi notunu gözden geçirecek olan Moodys’in raporunu saat kaçta açıklayacağı belli değil, fakat büyük olasılıkla piyasalar kapandıktan sonra açıklayacaktır. Moodys, Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkartmıştı. Bundan iki hafta önce bankalara ilişkin yayınladığı rapor olumsuz bir görünüm sergiliyordu. Tabi ki bunun “notumuzu düşürecekler” şeklinde yorumlamamak lazım. Şahsen Moodys’in ne yapacağı konusunda bir fikrim yok, fakat bana göre notu yeniden yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmeleri için yeterli gerekçe yok. Yine de, Moodys konusu bir miktar strese yol açabilir. Borsa yukarı giderken, yatırımcılar bu olasılığı akıllarının bir köşesinde tutmalılar.

Bu sabah dolar/TL kuru 2.5690 civarında bulunuyor. ABD borsaları cuma gününü yükselişlerle kapattılar. Avrupa borsalarında da benzer bir hava vardı.  Bu sabah Nikkei endeksi (Japonya) yüzde 0.38 aşağıda bulunurken, Hindistan borsası açıldığı seviyede bulunuyor. ASya cephesinde diğer borsalar ise genellikle ABD TDİ verisinin olumlu etkisiyle yukarı seviyelerde hareket ediyorlar.

Bu haftaya borsa genel olarak 200-300 puan marjla başlayacaktır. Geçen haftanın olumlu seyrinin devamı ile açılabiliriz. Ondan sonrasını ise gelen haberlere verilen reaksiyonlar belirleyecektir. Bugün ne tür haberler geleceğini bilmediğim için borsanın da nasıl bir seyir izleyeceğini bilmiyorum. Teknik olarak 82 bin seviyesi yeniden destek oldu. Endeksin bundan  önce gördüğü en son yüksek seviye 83.700 civarıydı.  Geçen hafta 83 bine çok yakın kapanış oldu. Normal şartlarda endeksin 82.350 ile 83.300 aralığında hareket etmesini bekliyorum ve en güçlü direnç olarak 84.500 civarını görüyorum. “Bugün alalım mı, satalım mı?” sorusunun cevabı bende yok. Kısa süreliğine “olumlu olmak istiyorum yaaaa” görüntüsü izleyebiliriz. Herkese bol kazançlı bir gün olması dileğiyle….

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir