Yabancı Fon Girişleri Ne Zaman Durur?

Dün yazdığım yazıya (Detaylı Bir Analiz – Küresel Fon Girişleri ve Borsamız) oldukça çok sayıda yorum ve geri dönüş geldi. Dünkü yazımı okumamışsanız, bugünkü yazı çok fazla anlam ifade etmeyebilir. Hepinize geri dönüşleriniz için çok teşekkür ediyorum.  isimli bir okuyucum twitter’dan “Yaşar Hoca kendi sorup kendi cevaplamış. Ama nihayetinde ben de bilmiyorum demiş. İsteyen okuyabilir.”  demiş. Çok doğru bir noktaya vurgu yapmış. İleriye dönük olarak asla şu olacak, bu olacak diye bir iddiada bulunamam. Sadece mevcut durumu ortaya koyup eldeki verileri değerlendirerek sağlıklı bir bakış açısı verebilirim. Kim yaparsa yapsın, geleceğe dönük tahminler konusunda okuyucu olarak temkinli olmalısınız.

Bizler ileriye dönük olarak sadece tahminler yapabiliyoruz ve genel olarak okuyucularımız aslında farkında olmadan “uzman” olarak adlandırdıkları bizlerin geleceğe ilişkin tahmin içeren yazılarımızı çok fazla önemsiyorlar ve hatta buna göre pozisyon alabiliyorlar.   ‘ın dediği gibi bizler ileriye dönük tahmin konusunda sizlerden daha iyi değiliz. Fakat yıllar içindeki tecrübelerim bana şunu gösterdi. İnsanlara bir tahmin vermekten ziyade, “bir tahmin öncesinde bir konuya nasıl yaklaşılmalı ve analitik bir bakış açısı nasıl sunulmalı” sorusuna cevap vererek bilinç düzeyini artırabiliriz.  Okuyucular özellikle “şu şöyle olacak! Bu böyle olacak” şeklinde verilen iddialı cümlelerden sakınmalılar. Bu konudaki bilimsel çalışmalarda da piyasa uzmanı kişilerin sıradan insanlara göre süreklilik arz eden ve istikrarlı bir şekilde çok daha iyi tahmin yapabildiğine dair delil olmadığını gösteriyor. Fakat bir nokta daha var ki; bu noktada “uzmanlar” sıradan bilgi seviyesi düşük insanlardan çok daha ilerideler. Mevcut durumu ve ne olup bittiğini mutlaka uzman gözünden okumak gerekiyor. Sonrasında ise, okuyucu kendi tecrübe ve görüşlerini de birleştirerek uzmanın verdiği tahmine katılabilir veya katılmayabilir. 

***

  • Hoşgeldin, dün nerede kalmıştık?
  • Hocam dün birçok grafik vermiştiniz ve yabancı fon girişlerinin 2005’ten bu yana ortalama olarak 5-6 ay sürdüğünü belirtmiştiniz ama özellikle 2013 yılından sonra uzun uzun bir dönem fon çıkışı görünüyordu. 2013-2017 arasındaki bu düşüş trendi boyunca zaman zaman fon girişleri olduğunu ama bu dönemin dikkatli ele alınması gerektiğini belirtmiştiniz. Birçok dış ve iç problemler fon girişlerinin en fazla 3-4 ay sürüp kesilmesine neden olmuştu. Ama Ocak 2017’den beri şu ana kadar 6 aydır bir fon girişi olduğunu görmüştük. Siz daha ne kadar süre bu yabancı fon girişi olacağına dair benim kafa yormamı istemiştiniz.
  • Sence daha ne kadar süre yabancı fon girişi olur?
  • Hocam ben 2013 sonrasındaki kısa süreli fon girişlerini eledim ve ortalama 9 ay civarında olabileceğini öngörüyorum. Yani Eylül veya Ekim ayına kadar devam edebilir.
  • Doğru bir bakış açın var. Ama biraz eksik olduğunu düşünüyorum. Sadece belirli bir dönemi eleyip, yeni bir ortalama bulup buna göre Eylül Ekim ayına kadar olabileceğini söylemek mantıksız değil ama biraz eksik olabilir.
  •  Başka ne yapabilirdik?
  • Şimdi istersen geçmiş dönemleri biraz daha mercek altına alalım ve o zamanki koşulları da hatırlayalım. Sadece istatistik bir ortalama yerine, var olan iç ve dış koşullarla birlikte değerlendirme yapmak daha sağlıklı olur.
  • Yapalım hocam.
  • Öncelikle aşağıdaki grafiği inceleyelim.

  • Yukarıdaki grafik 2005 yılının Ocak ayında başlıyor. Fon girişi trendi ise Nisan 2005’ten Mart 2006’ya kadar 11 ay devam ediyor. Hatırlarsan 2005 yılının 3 Ekim’inde başlamıştı. 2003 yılında ise müzakere tarihi almıştık. O dönem öncesinde, Türkiye 2001 krizinin yaşamış, Ekim 2003’te müzakere tarihi almıştık. Aslında o dönemlerde ekonomik durum iç açıcı değildi. Türkiye’nin iç borçları GSYH’nın %95’ine ulaşmış, ABD’ye Irak tezkeresi konusunda TCMB’den vize çıkmamış ve Mart 2003’te neredeyse borçlarımızı ödeyememe durumuna gelmiştik. Ama 2003 yılının Ekim ayında alınan AB ile müzakere tarihi, Türkiye için yeni bir hikaye olmuştu. Fakat gelişmiş ülkelerden, Gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) fon girişleri küresel anlamda, 2005 yılının ortalarında başladı. Böyle olunca Türkiye de yeni AB hikayesi ile artık bir AB ülkesi olma yolunda olduğu için, bu fon girişlerinden en yüksek faydayı sağladı. 2004 yılının Ekim ayında 16 bin civarında olan borsa 2005 yılının Ekim ayına kadar olan dönemde 35 bin seviyelerine kadar çıktı.
  • Hocam bir yılda  %100’den fazla artış olmuş.
  • Evet aynen öyle oldu. Ekim 2005’te AB müzakerelerinin başlaması beklentisi realize olunca borsaya da biraz kâr realizasyonu geldi ama küresel fon akışı devam ediyordu ve 2006’nın Mart ayına kadar bu durum devam etti.
  • Peki hocam, grafikte Mart 2006’dan sonra ciddi bir çıkış olmuş. Türkiye’nin hikayesi devam ederken, ve yabancı fon girişleri de sürerken, 2006’nın Nisan ayı ile birlikte  neden bir anda fon kaçışı oldu?
  • O günleri hatırlamaman normal. ABD’de Greenspan FED başkanıydı ve ekonominin çok ısındığından bahsediyordu. ABD’de politika faizi %5.25 düzeyine kadar yükseltilmişti. Grafiğe dikkat edersen mavi çizgi (Fon girişleri) Mart 2006 ile Nisan 2006 arasında yatay dalgalanıyor ama Mayıs 2006’da çok sert düşüyor. O günleri çok iyi hatırlıyorum. ABD’de TÜFE %0.2 beklenirken %0.3 gelmişti ve Greenspan’ın faizleri daha da artıracağı beklentisi bir anda küresel piyasaları salladı. Dolar/TL kuru 1.30’lardan 1.76 seviyelerine kadar yükselirken, Merkez Bankası 3 defa arka arkaya faiz artırımı yapmak zorunda kaldı.
  • Hocam ne diyorsun? TÜFE’nin %0.2 gelmesi ile %0.3 gelmesi bu kadar sert etki yaratabiliyor mu?
  • Şeytan ayrıntıda gizlidir. Dikkat edersen Mayıs 2006 öncesinde, Mart-Nisan aylarında fon çıkışı başlamıştı. BIST-100 endeksi de 42 bin ile 46 bin arasında gitti geldi. Yani bir bakıma ABD TÜFE haberi öncesinde çıkış hazırlıkları zaten başlamıştı. Piyasa dediğimiz şey her zaman böyledir. Hazırlığını yapar ve daha sonra bir haber ya da gelişme siyah kuğu etkisi yapar. Bir bakıma piyasaların kaotik dinamiklerine sahip olduğunu bu grafik çok güzel anlatıyor.
  • Kaotik dinamik ne demek?
  • Kaos teorisi der ki; hiç önemsenmeyecek basit bir olay deprem yaratabilir. Yani Japonya’daki kelebeğin kanat çırpması Amerika’da deprem yaratabilir. Aslında depremin öncü sinyali Mart-Nisan 2006’daki hareketlerdir. Piyasa temkinli olmaya başlamışsa, sonradan gelecek olan ve önemsiz gibi görünen gelişmeler çok sert hareketlere neden olabilir.
  • Yani hocam, şu anda da fon girişleri devam ediyor… Ciddi bir satış dalası öncesinde, yukarıdaki gibi önce bir kaç aylık süre boyunca fon girişlerinin kesilmesi ve aşağı dönmesi mi gerekiyor?
  • Her zaman böyle olacak diye kesin  bir iddiada bulunamayız ama genel resim ve şablon bu şekildedir. Burada yapmaya çalıştığım şey, her türlü hareketi (Fon girişleri, borsanın hareketleri vs.) gibi piyasa olaylarını kendi şartları içinde değerlendirmek gerekliliğidir. Şu an o zaman göre çok çok farklı şartlardayız ve bu diyaloğun sonuna doğru ortaya koyacağımız argümanların ayaklarının yere basması için bu tarihsel örnekleri bilmeliyiz. Tarihi bilmeyen geleceği bilemez. George Santayana diyor ki; “Yeni olan hiç bir şey yoktur, sadece tarih okumamışsınızdır”. 
  • Hocam gerçekten de çok heyecanlı. Şimdi, daha sonraki dönemlerde neler olduğunu daha fazla merak etmeye başladım.
  • “Merak” dünyanın eski çağlardan bu yana gelişmesindeki en önemli itici güçtür.  Ben senin ufkunu ve bakış açını genişletmeye çalışıyorum. Şimdi istersen Temmuz 2006’dan sonra neler olduğuna bakalım. Fakat yukarıdaki grafikte dikkat etmemiz gereken bir nokta daha var. Bordo dikey çizgilerin olduğu yerlerde ufak kâr realizasyonları gelmişti ve  önümüzdeki 3-5 aylık süre içinde de benzer gelişmeler olacaktır ama böyle olsa bile ana trend dönüşü sinyallerini bunlardan ayırmak daha önemlidir.
  • Tamam çok iyi anladım hocam. Şimdi Temmuz 2006 sonrasına bakalım. 2008 krizi öncesinde piyasanın neler yaptığını ve küresel fon akışlarının nasıl bir davranış sergilediğini çok merak ediyorum.
  • Aşağıdaki grafik 2006 Temmuz sonrasında ABD’deki faiz artışı beklentileri iyice fiyatlara girdikten sonra yeniden fon girişinin başladığını gösteriyor.

  • Hocam gerçekten de inanılmaz. 2008’e girmeden önce fon girişleri yine yataya dönmüş ve bu durum neredeyse 2-3 ay devam etmiş. Grafikte bordo çember içine almışsınız…
  • Evet önemli bir noktaya dikkat etmişsin ve aynen 2006 Mayıs öncesindeki benzer bir fon girişi duruşu burada da var.
  • Hocam, 2008 krizi Eylül’de çıktı fakat Şubat 2008’den itibaren fon çıkışı sürüyor.
  • Evet!!! Piyasanın geleceği nasıl satın aldığını görüyor musun? Dow teorisini geliştiren Charles Dow işte böyle söylüyor. Diyor ki “Borsa ekonominin barometresidir, ekonomi zayıflamadan önce borsa zayıflar, ekonomi büyüme trendine girmeden önce borsa bunu sinyal verir.” Aslında 2008 krizi Eylül Ekim aylarında şiddetlendi ama,  bunun öncesinde çok sayıda sinyal vardı.
  • Hocam o dönemde siz böyle bir krizi öngörmüş müydünüz?
  • Aslında 2006 yılının Kasım ayında Para Harekatı kitabım yayınlanmıştı ve bu kitapta ABD’de bir kriz çıkıyordu ve bu kriz mortgage sektöründen kaynaklanıyordu. Ben öngördüm diyemem. Başkaları öngörüyordu, ben de dünyayı çok iyi takip ediyordum ve öğrendiklerim çok dişe dokunur şeylerdi ve  okuyucuya aktardım. Benim buradaki katkım, bu insanların yazdıklarının çok dişe dokunur ve önemli olduğunu fark etmemdi. Örneğin, Sebastian Edwards isimli Amerika’lı bir ekonomist yazdığı bilimsel makalelerde bu risklere dikkat çekiyor ve ABD’nin krize yaklaştığını söylüyordu. Aynı şekilde Roubini de benzer şeyler söylüyordu. Onları okuduktan sonra, o sıralarda her hafta yazı yazdığım para dergisinde 2006 yılında 6 hafta boyunca bir yazı dizisi yayınlayarak, bu bilim adamlarının görüşlerini Türk kamuoyuna aktarmıştım. Fakat, piyasaları izleyen herkes miyop olduğu için bu yazılar çok dikkat çekmemişti. Önemli olan bir şey vardı ki; ABD’deki mortgage sisteminin nasıl çalıştığını anlamıştım ve bunun bir ponzi (titan) oyunu olduğunu Amerikalı önemli bilim adamlarının yazılarından öğrendim ve  farkına vardım. Eninde sonunda kriz çıkacaktı. Bu yüzden Para Harekatı kitabı 2006 Kasım ayında yayınlandığında ABD’de büyük bir kriz çıkıyordu. 13 Nisan 2008 tarihli para dergisinde bir yazı yazmıştım. Şu an içeriğini ayrıntılı olarak anlatmak zaman alır ama yukarıdaki grafikte Nisan ayına doğru fon çıkışları olduğu görülüyor, bunu fark edince 13 Nisan 2008 tarihli para dergisinde bir yazı kaleme aldım. Yazının başlığı “2009 Yılına Merhaba Derken” şeklindeydi. Yazının başında sanki 2008 yılı bitmiş ve 2009’un Yılbaşında bu yazıyı yazıyormuş gibi yapmıştım. Yazıda Eylül-Ekim aylarında nasıl bir küresel kriz ortaya çıktığından ve Türkiye olarak nasıl hazırlıksız yakalandığımızdan ve doların nasıl fırladığından bahsediyordum.  Yani aslında her zaman iyi tahmin yapmanızı sağlayacak sadece bir tane veri yoktur ama birkaç verinin bileşimi ve bir birleriyle etkileşiminin ileriye dönük ciddi sinyaller verebileceğini göz ardı etmemeliyiz.
  • Hocam bu sinyaller her zaman aynı sinyaller midir?
  • Aslında sinyaller mutasyona uğrayıp şekil değiştirebiliyor ve farklı zamanlarda farklı faktörler öne çıkıyor. Dolayısıyla tahmin yaparken bunu da dikkate almak lazım.
  • Hocam yukarıdaki grafikte Şubat 2009’a gelindiğinde borsa 58 binden 22 binlere kaadr düşmüştü ve bu arada bayağı fon çıkışı olmuş. Bundan sonra fon girişi ne zaman başladı ve sonrasında neler oldu?
  • Aşağıdaki grafiğe bakalım o zaman…

  • 2008 krizi sonrasında FED’in kurtarma operasyonları için bastığı paralar, Amerika’da yeteri kadar alıcı bulamayınca hızla GOÜ’lerde getiri aramaya başladı ve en uzun süren fon girişlerinden birini yaşadık. BIST100 endeksi 20 binli seviyelerden 72 bin seviyelerine kadar yükseldi.
  • Hocam o dönemde de bunu görüp, endeksin bu kadar yükselebileceğini tahmin etmiş miydiniz?
  • Her zaman kedi kaymak yemiyor. 2008 krizi öncesindeki gibi  başarılı bir tahmin yapamadım. Aslında endeks 22 binlerdeyken yazdığım yazılarda her ay hisse alınması gerektiğini yazdım. Çünkü diplerden yukarı dönüşler 6 veya 9 ay sürebiliyordu. Borsadan hisse alıp biriktirin en az 1-2 yıl bekleyin dedim. Benzer olayları 2001 yılında yaşamıştık. Endeks yükselmeye başladığında 40 bin civarına geldiğimizde alanların satış yapması gerektiğini, çünkü daha önceki kriz incelemelerimde genellikle borsaların ikili dip yaptığını ve bu yüzden endeksin yeniden 25-30 bin aralığına kadar çekilebileceğini yazdım. 22 binlerden alanlar %90’a yakın kâr etseler de, ben satış önerisi yaptıktan sonra endeks yükselmeye devam etti ve fikrimi 50 bin seviyesi geçildiğinde fikrimi değiştirdim. Tabi ki bu arada çok fazla küfür de yemedim değil.
  • Nerede yanlış yaptınız hocam?
  • Aslında yanlış yaptığımı hala düşünmüyorum. Çünkü aynı şartlar olsa ve aynı analizleri yapsam o dönemde yine çift dip olasılığına karşı uyarı yapardım. Fakat analizde eksik bıraktığım şeyin, FED’in bastığı  paralar olduğunu 50 bin yukarı geçilirken fark ettim. Önceki finansal krizlerde olmayan bir şey oluyordu ve ilk defa dünya finans tarihinde bu çapta büyük para basılıyordu ve bu para basma faktörünün bu kadar güçlü  olabileceğini tahmin etmek zordu. Çünkü, tarihsel incelemelerimde bu tür bir örnek yoktu. Ama artık, 2008 krizi bizlere de yeni şeyler öğretti.
  • Hocam yukarıdaki grafikte üç tane daire çizmişsiniz. Normalde örneğin ilk daire içinde hem borsa  düşüyor hem de fon girişi negatife dönüyor. Bir analist bunun yeni bir düşüş trendinin başlangıcı olduğunu düşünemez mi?
  • Mükemmel bir noktayı vurguladın. Şunu bil ki bu tür geri çekilmeler olacaktır. Birçok kişi de düşüş trendinin başladığını söyleyecektir. İşte bu noktada Fibonacci geri dönüş çizgileri devreye giriyor. Önemli olan nokta endeksin %23.6 çizgisinin altında kapanış yapmamasıdır. İkinci önemli nokta ise, fon çıkışı olduktan sonra, eğer yeni fon girişi başladığında bir önceki zirve  seviyesinin üzerine çıkıyorsa yükselen trend ve fon girişi sağlıklı bir şekilde devam ediyor demektir. Nitekim yukarıdaki üç dairenin bulunduğu yerlerde hem endeks, hem de fon girişleri bir önceki zirve seviyesinin üzerine çıkmış durumdadır. Düşüşün başladığının en önemli sinyali, bir satış geldiğinde ve fon çıkışı olduğunda, bunun yeniden yukarı dönmesi beklenmelidir. Eğer bir önceki zirve geçilemiyor ve en az 1-2 ay endeks zorlanıyorsa ve yeniden fon çıkışı başlıyorsa genelde düşüş trendi başlıyor. Yukarıdaki grafikte Kasım 2010’dan sonra  fon çıkışı hızlı olmuş ve tepkisi çok cılız kalmış. Hatırlarsan o dönem, Avrupa’da ispanya ve İtalya’nın faizlerinin %7’lere ulaştığı ve “AB dağılıyor mu?” sorularının sorulduğu dönemdir. Onun öncesinde satış ve fon çıkışları da zaten Yunanistan krizi ile birlikte olmuş ama AB’nin dağılabileceği beklentisini yaratmamıştı. Bu fon çıkışları Haziran 2012’ye kadar devam etti ve ne zaman AB Merkez Bankası Başkanı Draghi, borçlu ülkelerin tahvillerini gerekirse satın alabileceklerini söyledi, işte o zaman düzelme oldu.
  • Hocam bu grafikten sonra ne olduğuna bakalım o zaman…
  • Evet bakalım…

  • Hocam aynen dediğiniz gibi olmuş… Draghi’den sonra fon akımları artıya geçmiş.
  • Evet bu durum Mayıs 2013’e kadar sürdü. “Avrupa’da İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin borçlarını nasıl olsa Draghi alacak” beklentisi oluşunca biz de bundan faydalandık ve daire içindeki geçici düşüş (Moodys’ten not artırımı beklenirken, olmayacağı yönünde beklentiler oluşmuştu) düzeltmeden sonra 2013 Mayıs ayına kadar fon girişi devam etti. Ne zaman ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke FED’in parasal genişlemeyi sonlandıracağını söyledi, işte o zaman sert düşüş tüm küresel piyasalara yansıdı. Aşağıdaki grafikte de 2013 sonrasını görüyoruz.

  • Hocam bu grafikte endeks ile hisseye giren para ayrışmamış mı?
  • Evet ayrışmış ama bunun en temel sebebi dolar/TL’nin özellikle 2015’ten başlayan yükselişi oldu. Yani yabancıların ellerindeki hisselerin değeri de düştü. Hisse senetleri TL olarak fiyatlanırken, dolar yükseldikçe dolar bazında hisse değerleri de geriledi. Aslında yabancıların ellerindeki hisselerin dolar bazındaki değerini, dolar/TL’deki aşırı dalgalanmalardan arındırırsak mavi çizgi ile kırmızı çizgi yine üst üste oturur.
  • 2013 yılındaki şartları dün anlatmıştınız hocam. Bernanke sonrasında Gezi olayları, 17-25 aralık, belediye seçimleri, genel seçimler ve hain darbe girişimi gibi birçok olay yabancı fon çıkışına neden oldu demiştiniz. Şimdi ne olacak? Fon girişi bize ne anlatıyor? Daha ne kadar devam eder? Gerçi ben başta 9 ay dedim ama şu an aslında geçmişi  bu kadar ayrıntılı görünce daha uzun süre devam edecekmiş gibi geldi.
  • Neden daha uzun süre devam edeceğini düşündün?
  • Hocam çünkü, şu ana kadar anlattığınız tarihsel geçmişten anladığım kadarıyla küresel fon giriş ve çıkışları aslında ülkelerin büyümesine odaklanmış durumda. Küresel büyümeye ilişkin beklentiler olumluysa küresel fon girişleri artıyor. Örneğin Avrupa Birliğinde İtalya, İspanya ve Portekiz gibi sorunların ortadan kalkması dünyayı bayağı rahatlatmış. Ya da 2006 yılında yüksek gelen ABD TÜFE verileri sonrasında Greenspan’ın faizleri daha da artıracağı düşünülünce sert fon çıkışları olmuş. Şimdi herhalde küresel büyüme beklentileri de yükseldiği için fon girişleri devam ediyor ve gerçekten de amaç buysa, küresel ekonomilerde büyümeyi aşağı çekecek türden bir haber gelmediği sürece fon girişleri sürer. Zaten birçok uzman bizim borsamızın hala ucuz olduğunu söylüyor ve bizim borsamız şu an 2017’de en iyi performans gösterenlerden biri olmuş. Niye fonlar hemen çıksın ki?
  • Süper bir analiz yaptın. Demek ki elimizdeki nihai hedef BÜYÜME’dir. Buna darbe vuracak her gelişme fon çıkışlarını beraberinde getirir. Ama sence daha önceleri de olduğu gibi, fon girişlerinde ani azalmalar ve endekste düzeltmeler olmaz mı?
  • Evet haklısınız hocam…  Her an olabilir…
  • Bu durumda ne yapman ve neyi izlemen gerekecek?
  • Hocam hemen panik yapmamak gerektiğini anladım. Her fon çıkışı başlaması sonrasında, ardından yeniden fon girişleri oluyor. Eğer fon girişi bir önceki zirvesini geçerse trend devam ediyor. Dolayısıyla borsanın 3-5 bin puanlık düşüşünde panik yapmam ve yeniden fon girişlerine bakarım ve borsanın tepkisine bakarım. Zirveler yeniden geçiliyorsa sorun yok. Ama zirveler geçilemiyorsa ve bir kaç ay yatay gitmeye başlamışsa ve yeniden satış baskıları geliyorsa elimdeki hisseyi azaltırım. Borsada en az %20-30 düşüş olmadan tekrar girmem.
  • Bütün mesajları doğru almışsın. Sence şu an BÜYÜME için risk var mı?
  • Türkiye için mi hocam?
  • Hem Türkiye hem de küresel büyüme için…
  • Küresel büyüme konusunda, FED’in parasal genişlemeyi azaltmaya başlaması zannedersem ciddi bir test olacak.
  • Sence ne zaman azaltmaya başlar?
  • En son FED başkanı Yellen’in söylediğine göre, bu yıl içinde başlayacaklar… Herhalde Eylül veya sonrasında olur. Belki de Eylül ayındaki toplantıda bir takvim ve azaltma programı verirler. Mahfi bey bu konuda “Fed’in bilançosu nasıl küçülecek”  başlıklı bir yazı yazmış ve azaltma programının nasıl olabileceğini vermişti.
  • Eğer Mahfi beyin söylediği programa göre bilanço küçülmesi yapılacak olursa küresel fon akışlarına zarar verir mi?
  • Hocam bunu hiç düşünmedim. Bir miktar olumsuz etkiler herhalde… Siz ne düşünüyorsunuz?
  • Mahfi beyin verdiği program aslında piyasalar tarafından da beklenen program olduğuna göre, demek ki fiyatlarda bu beklenti yüzde 100 olmasa da önemli ölçüde var. Bu gibi durumlarda beklenen ile gerçekleşen arasındaki uzaklığa bakacaksın. Eğer beklentilerden daha şahince bir şey olursa, ciddi düzeltmeler olur. Yoksa negatif etkisi olsa da çok güçlü olmaz.
  • Hocam o zaman, demek ki FED’in programını bekleyeceğiz ve göreceğiz…
  • Göreceksin ama sen beklentilerle gerçekleşen arasındaki uzaklığı ölçebilecek misin?
  • Nasıl ölçeyim hocam?
  • Şöyle ölçeceksin. FED bu programı açıkladığında birkaç gün içinde küresel borsalarda %4-8 arasında düşüşler oluyorsa, Beklentilerden çok daha şahin olduğunu anlarız. O gün gelsin yine konuşuruz ama başka riskler var mı?
  • Hocam bu Katar krizi gibi birşey veya Ortadoğu’da İran- Arabistan olayları falan etkileyebilir. Ya da Trump için ABD’de mahkeme vs olayları olumsuz etkileyebilir.  Tam bilemiyorum..
  • Peki Türkiye için riskler var mı?
  • Hocam Türkiye şu an %5 büyüdü. Fitch Türkiye için büyüme beklentilerini ikiye katladı. En azından KAsım 2019’a kadar seçim de yok. Bence şu an içeriden çok fazla sorun olmaz.
  • Bir noktayı unutmayalım… Kısa vadede ben de çok önemli bir iç sorun beklemiyorum ama, şu anki büyüme ciddi bir para pompalaması ve iç talebi hızla büyütecek kredilerle oluyor. Bankalar mevduatlarının %145’i kadar kredi vermiş durumdalar ve daha fazla kredi vermek için %15-16 mevduat faizi ile para topluyorlar. 2018 başına doğru cari açık yeniden gündeme gelecektir. Çünkü bu büyüme ister istemez ithalatı uyardı ve bunu ikinci çeyrekte daha net göreceğiz. Allah yardım etti ve Avrupa Birliği’nde imalat sanayi PMI endeksleri yukarı gidiyor. İhracatçı nefes aldı. Ayrıca KGF destekli kredilerin de rahatlatma etkisi oldu, fakat yatırım ve üretime dönüşmezse morfin etkisi yapar ve 2018 başında pilimiz biter. EKonomi yönetimi şu anki çok olumlu dış küresel koşulları acilen kendi lehine çevirecek ve doğrudan yatırımları artıracak önlemleri almalıdır. Buna ek olarak, yapısal reformlara hemen bayram sonrasında başlayıp, dış dünyaya güven vermeliler ve AB ile kavgayı bir kenara bırakmalılar. İşte o zaman, daha sağlıklı yabancı fon çekeriz. Şu an gelen para sıcak para olup, geldiği gibi kaçmayı da bilir. Şunu unutma: “Yabancı para filin beynine, kuzun kalbine ve ceylanın bacaklarına sahiptir”. Yani fil çok çabuk unutur… yabancılar da şu an olumlu ddenilen şeyleri bir günde unuturlar. Kuzun kabine sahiptirler ve çok ürkektirler ve ceylanın bacaklarına sahiptir çok hızlı kaçarlar.
  • Hocam peki bu fon girişi daha ne kadar devam eder?
  • İki saattir bu soruyu cevapladık, hala cevabı almadın mı? Düzeltmeler olacaktır… Düzeltmeler 4-5 bin puan bile olabilir. Herhangi basit bir sebepten kaynaklanabilir…  Belki yarın belki yarında yakın ama zaman veremem… ama sen zaten bu düzeltmelere nasıl bir bakış açısıyla bakacağını biliyorsun..
  • Doğru hocam yaaa… Hocam peki dolar/TL kuru????
  • Bunu da yarın ki yazımıza bırakalım… Çok yoruldum…
  • Tamam hocam yarını da sabırsızlıkla bekliyorum…

“Yabancı Fon Girişleri Ne Zaman Durur?” ile ilgili 5 yorum

  1. Sayın Hocam , elinize sağlık.Sayenizde öngörülerinizin dayanaklarının neler olduğunu ve sağlıklı bir öngörü için tarihsel bilgilerin nasıl ele alınması gerektiğini öğreniyoruz.Ancak benim gibi genel anlamda ekonomi eğitimi almamış olan kişilerin sizin gibi yolgöstericilere herzaman ihtiyacı vardır. Evet , son 3-5 yıldır sayenizde bilinçli yatırımcı olmaya çabalıyorum fakat hernekadar öğrenmeye çalışsam da bilgim yetersiz kaldığından öngörü yapamıyorum. Sizi çok önceleri tanımış olsaydım kendimi çok daha iyi geliştirebilirdim. 65 yaşından sonra biraz zorlanıyorum. Sonuç olarak sizin mantıklı ve bilimsel analizlerinize ve öngörülerinize çok değer veriyorum. Tavır ve tarzınıza hayranım.

    Önce ÇUVY portföyü ile başlayıp sonra Eğitici Bültenleriniz ile sürdürdüğüm yatırıma bıraktığınız yerden öngörünüz üzerine devam ediyorum. Portföyümde BIMAS-DESPC-SODA-BAGFS-DEVA-PARSN hisseleri var.Param oldukça bu hisselerden alıyorum.Bu hisseleri sizden sinyal alana kadar elimde tutacağım.

    Herşeyin gönlünüzce olmasını dilerim. Sevgi ve Saygılarımla.
    Oğuz Tokalak

  2. Yaşar Bey,

    Elinize sağlık. Bu 2 günlük yazılarınızdan sonra neye bakmam gerektiğini görebiliyorum.

    Yabancı fon girişlerini TCMB’nin sitesinden ne diye aratarak bulabilirim?

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir