Çetin Ünsalan – Şimdi adaleti tartışmayalım mı?

Türkiye’de yıllardır ilk kez son bir aydır gündemi iktidar belirlemedi. Gerçi keşke ülkede adalet ile ilgili bir sıkıntı yaşanmasaydı da, bunu da konuşmaz olsaydık.

25 günlük yürüyüş sırasında birçok konu konuşuldu; tartışıldı. Onaylayan da, karşı çıkan da, endişeli olan da; destekleyen de vardı. Fakat hiç kimse şunu söyleyemedi: Ülkede adalet var.

Demek ki ilk gün söylediğim son gün için de geçerli. 69 yaşında bir insanın, siyasi kimliğini bir kenara bırakıp, ‘adalet’ diyerek yürümesi önemlidir ve fırsat bilinmelidir.

Bu süre içinde tasvip edilecek görüntüler de, hoşa gitmeyen görüntüler de vardı. Ama 25 gün sonunda gerçekleşen şu vurguyu esas almak zorundayız: “Sadece ve sadece adalet için yürüdüm.”

Bundan sonrası niyet okumaya ve dedikoduya girer. Şimdi bu süreç tamamlandığına ve hepimiz ülkede adaletsizlik olduğuna inandığımıza göre, süreç içinde yaratılamayan fırsatı, şimdi tekrar kullanalım.

Ülkede adaletin tecelli etmesini engelleyecek tüm yapılanmaları ve oluşumları ortadan kaldırıp, nasıl bunu bağımsız yargıyla sağlayabileceğimizin aklını yürütelim. İlk günden beri söylüyorum.

Adalet, beraat ya da salıverme anlamına gelmez. Anlamayanlar ya da anlamak istemeyenler için tekrarlayayım: Bir suçlunun cezalandırılması da, bir masumun aklanması da adaletin ta kendisidir.

O zaman komik ve siyasete çekilebilecek tartışmaları bir kenara koyup filmi yeniden saralım. Sanki bu süreçte hiçbir şey yaşanmamış gibi. Çünkü tek başına yürüyen Kılıçdaroğlu’nun ilk günkü söylemiyle, son günkü söylemi aynıydı: Sadece adalet.

Şimdi ekonomiden siyasete, günlük yaşamdan trafige, iş hayatında rekabetten çalışanların hakkının verilmesine kadar, aklımıza gelecek tüm konularda adaleti, hakkı nasıl temin ederiz bunu konuşalım; bunun için kafa yoralım.

Yok diyorsanız ki ‘benim böyle bir derdim yok, ben illa bunun üzerinden bir siyaset oluşturacağım’ diyecek bir şey yok. Tek denilebilecek şey sakın seçimlerde oy istemeye geldiğinizde hak, hukuk diye kendinizi parçalamayın.

Hatta boşuna masraf da yapmayın. Çünkü adaletin olmadığı yerde ne dış politika olur ne ekonomi. Adalet kavramının kendisiyle ilgilenmiyorsanız; dönün ve siyasetçilik oynayın. Ama yüksek sesle ve dürüstçe bağırarak:

Milyonlarca kişinin kaygısını umursamıyoruz.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir