Çetin Ünsalan – Sekiz adımda günün özeti

Ekonomi 24 Şubat tarihinde çok hareketli bir gün yaşadı. Beklenti yönetenler mi, klasik çıkış yapanlar mı, yoksa göstermelik durumu idare edenler mi istersiniz? Hepsi bir aradaydı; tıpkı Hisseli Harikalar Kumpanyası gibi… Eksik, fazla benim not defterime ise, birçok ara madde olmakla birlikte, sekiz ana madde düştü. İşte onlar:

 

Varan 1: Merkez Bankası kısmi faiz düşüşüyle hem siyasetle ters düşmemenin, hem durumu idare etmenin yolunu buldu. Yaptığı değişim ne tüketici kredilerinde etki yapacak, ne de beklendiği üzere reel sektöre verilen kredilerde… Enflasyon vurgusu ise yine gerçekçi değil. Muhtemeldir ki, rakamlarla oynamaya devam edecekler; ama bu vatandaşın çektiği eziyeti değiştirmeyecek.

 

Varan 2: Merkez Bankası’nın, stabil kalması, yani yüksek şiddetli bir çılgınlık yapmaması temkinli karşılandı. Gözler FED Başkanı Yellen’ın yapacağı açıklamaya çevrildi. Bundan da anlıyoruz ki; Türk ekonomisi içerideki gelişmelerde, olağanüstü bir çılgınlık yapılmazsa olumlu ya da olumsuz etkilenme şansına sahip değil. Dünyaya bu kadar bağımlı hale gelmemize vesile olup; sonra da ‘faiz lobisi’ diye ortada dolaşanlara selam olsun.

 

Varan 3: Yellen kısa vadede bir faiz artışına gitmeyeceklerini belirtti. Sabırlı ifadesini kaldırdı; ama sözel yönlendirmelerin mutlaka arttırımın öncesinde kullanılacağını söyledi. Bu da dünya ekonomisinin de Amerikan ekonomisinin de sunulduğu kadar sağlıklı olmadığının göstergesi… Yani Yellen dışarıdaki yatırımcılarına ‘beni mecbur bırakmadan şu parayı getirin’ mesajı vermeye devam ediyor.

 

Varan 4: FED’in bu tavrı, düşüşe rağmen tatmin olmayan çevreler üzerinde etkili olacaktır. Çünkü olağanüstü bir durum olmazsa, FED’in bu tavrı ABD’den gelecek etkiler adına AKP’ye seçime kadar zaman kazandırıyor.

 

İlk açıklamalar ise ezberden yapılmış durumda. Yurtdışı gezisinden beri bu konuda sessizliğe gömülen Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını bekledikleri çok belli. Onun tavrına göre söylemler belirginleşecektir.

 

Varan 5 : Faiz konusundaki tutumunu bildiğimiz Cumhurbaşkanı ve onu takip edenlerin, Yellen’ın açıklamalarından sonra Merkez Bankası üzerindeki baskıyı arttırmaları çok olası… Açıklamasında risklere dikkat çeken ve ‘artık üzerime gelmeyin’ mesajı veren Başçı’nın ise, seçim sürecine girildiği için artması muhtemel baskıya daha ne kadar dayanabileceği en büyük bilmece… Bunun bedeli ise, sonucu erkene çekmekle birlikte daha da ağır olur.

 

Varan 6: Şayet Merkez Bankası baskıya dayanamaz ve ekonomik gerçeklere aykırı olarak faizi daha da geriletirse, bu sefer baskı reel sektöre olacaktır. Muhtemelen de Maliye burada devreye girecek ‘bitaraf olan bertaraf olur’ sözü bizzat sahibi tarafından hatırlatılacaktır.

 

Varan 7: Eğer gelişmiş ülkelerdeki yabancı finansçılar, Yellen’ın mesajını doğru algılar ve hareketlerini sürdürürse, bu sanıldığı gibi kur üzerinde gevşeyici bir hareket yapmaz; aksi açık pozisyonu yüksek olan bizim gibi ülkeleri daha da çok etkiler. Avro dolar paritesinde makasın daralması ise büyümesini ihracata bağlamış bizim adımıza büyük bir alarm veriyor.

 

Varan 8: Yellen’ın açıklamalarında bir ifade vardı: “Bağımsız merkez bankalarına sahip ekonomiler, daha istikrarlı olur.” Sanki FED Başkanı da bizdeki tartışmaya katılmış gibi… Mesaj çok önemli; ama elbette öyle değil. Ama bu süreçte dikkate alınması gereken bir ifade…

 

Çünkü gerçek şu ki, herkesin kendi derdine düştüğü bu dünya koşullarında Türkiye dahil, gelişmekte olan ülkeler kimsenin umurunda değil. Sadece Yunanistan istisna… Çünkü oradaki gelişmeler AB’yi, dolaylı yoldan da dünya ekonomisini ilgilendiriyor. Yani Yunanistan kadar bile değerimiz yok.

 

Sonuç olarak tüm gün yaşanların satır arasında kalanlar bunlardı. Merkez faiz düşürdüğünde ve Yellen konuştuğunda, dolara müdahale etmiş olma olasılığı yüksek Merkez Bankası gerçeğini de unutmayın. Muhtemelen biraz gevşese de, sonuçta dolar çıkışlı olacak.

 

Neticede bize düşen ders adına değişen bir şey yok. Oyun bitti; öyle ya da böyle bu fatura ödenecek. Siyasetin baskısıyla yapılacak çılgınlıklar ise, sadece zamanlamayı ve ağır faturanın daha da ağırlaşmasını doğurur. Bence günün özeti bu…

 

Sağlamasını mı yapmak istiyorsunuz? İster finans piyasaları adına, ister reel sektör adına; her aşamada şimdilik de olsa derin bir ‘oh’ çektiyseniz, için için hissettiklerinizin tercümesi de bunlar. O çekilen anlık ‘oh’ ise, başarılı palavrasıyla yönetilen ekonomimizin nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteriyor. Benden söylemesi…

 

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir